Use LEFT and RIGHT arrow keys to navigate between flashcards;
Use UP and DOWN arrow keys to flip the card;
H to show hint;
A reads text to speech;
3 Cards in this Set
- Front
- Back
- 3rd side (hint)
On purpose |
Bile bile , kasıtlı olarak, kasten, bilerek |
Start work on with purpose and vigor=atağa geçmek Get on somebody’s nerves on purpose= zıt gitmek do something on purpose= bir şeyi bilerek yapmak make someone angry on purpose= birini bilerek sinirlendirmek on the purpose of=amacıyla accidentally on purpose=bilerek olduğu halde kazara yapmış gibi göstermek you did this/that on purpose=bunu bilerek yaptın he is making all that noise on purpose=bu kadar çok sesi bilerek çıkarıyor. why would I do it on purpose?= bunu neden bilerek yapayım ki? did you drop this on purpose?= bunu bilerek mi düşürdün
|
|
İn terms of something İn terms of= cinsincen, bakımından,, açısından, -e göre |
Bir şey cinsinden/ ilgili olarak/ açısından/ yönünden/ bakımından |
Be lucky in terms of=yönünden şanslı olmak Meaningful in terms of timing= zamanlama açısından manidar in terms of quality and quantity= nitelik ve nicelik bakımından in terms of getting things done= işlerin hallolması/yapılması bakımından/ açısından in terms of population=nüfus bakımından in terms of level of development= gelişmişlik düzeyi bakımından Inter-regional differences in terms of development= bölgeler arası gelişmişlik farkları |
|
Make up |
Uydurmak, düzmek, sallamak, uyduruvermek |
Make up examination= bütünleme Cultural make-up=kültürel doku Make-up news=şişirme/uydurma haberler make up with. /. kiss and make up= barışmak make up shortage=eksikleri gidermek make it up=barışmak make up one’s mind=kararını vermek make it up to somebody= altında kalmamak make up for=telafi etmek make up for losing time= kaybedilen Zamanı telafi etmek make up to = yaranmak make it up= uzlaşmak make up the difference=farkı kapatmak make something up= tamamlamak make up with=gönlünü almak make up unsupported stories= desteksiz atmak make up an excuse =bahane göstermek make up for a mistake=hatayı telafi etmek make up a prescription=reçete hazırlamak make up the deficiency= yetersizliği / eksikliği gidermek Make someone feel I like giving up= cesaretini kırmak touch up her make-up= makyajını tazelemek make it up to =hakkını ödemek make up something from the something=bir şeyden başka bir şey uydurmak/yapmak make up for one=birinin yerine bakmak / idare etmek make up from= -den yapmak/yaratmak make it up as you go along= kervan yolda düzülür make someone feel like giving up= bırakma/ pes etme noktasına getirmek. , canından bezdirmek make up the leeway= gecikmeyi telafi etmek , kaybedilen zamanı telafi etmek make it up= saran tatlıya bağlamak. , sorunu çözmek make up your mind=kararını ver make sure the X is facing up like this= X ile işaretli kısmın şu şekilde üstte olamasına dikkat et you can’t make this stuff up=bu uydurulacak bir şey değil, inanması zor , bu kimin aklına gelir ki, çok tuhaf make something up as one goes along= yaptıkça/ ilerledikçe uydurmak, sallamak / kafadan atmak (deyim) make up to= beğeni kazanmaya çalışmak, birinden yararlanmaya çalışmak (deyim) make somebody up out of whole cloth=bol keseden atmak (deyim) meka it up to =kendini afftettirmek (deyim) make a right badge-up of something=içine çekmek make the hair stand up on the back of one’s neck=birinin tüylerini diken diken etmek , dehşete düşürmek , korkutmak (deyim) did you make up your mind?= kararını verdin mi? I can’t make up my mind=karar vermeiyorum I’ll make it up to you= kendimi affettireceğim
|