• Shuffle
    Toggle On
    Toggle Off
  • Alphabetize
    Toggle On
    Toggle Off
  • Front First
    Toggle On
    Toggle Off
  • Both Sides
    Toggle On
    Toggle Off
  • Read
    Toggle On
    Toggle Off
Reading...
Front

Card Range To Study

through

image

Play button

image

Play button

image

Progress

1/3

Click to flip

Use LEFT and RIGHT arrow keys to navigate between flashcards;

Use UP and DOWN arrow keys to flip the card;

H to show hint;

A reads text to speech;

3 Cards in this Set

  • Front
  • Back
  • 3rd side (hint)

Bend

Viraj, dönemeç, eğmek , bükülmek, eğrilmek

Sharp/ hairpin bend=keskin viraj


Blind bend=kör viraj


bend to / Bend towards=bir şeye aklı yatmak


be round the bend=deli olmak


bend over backwards=aşırı önlem almak, aşırı çaba sarfetmek


drive somebody round the bend=deli etmek


take/turn/round /negotiate the bend = viraj dönmek


in bend=çaprazlama, çapraz yönde


bend out of the window= pencereden sarkmak


bend before=esintiyle sallanmak , rüzgarda/esintide sallanmak


bend towards/to=doğru olduğunu düşünmek


bend down=yere doğru eğilmek


bend back=geriye kıvrılmak


bend over, here it comes again=daha dur, arkası var /biraz daha sık dişini henüz/daha bitmedi , hazırlıklı ol bir dalga daha geliyor. / el mecbur


better bend than break=eğilen baş kesilmez (atasözü)


bend one’s strength=birinin gücü önünde eğilmek


bend one’s elbow=içki yuvarlamak , kafayı çekmek


bend the brow=kaşlarını çatmak, surat asmak, sert sert basmak, sinirli bakmak


bend one’s efforts=çok çaba harcamak/ iyice,çok, etraflıca düşünmek/incelemek


bend the wind=zorluklarla başa çıkabilecek kadar esnek ve dayanıklı olmak (zor da olsa yeni koşullara uyum sağlamak)


bend over backwads=kendini paralamak, saçını süpürge etmek,yırtınmak


bend someone’s ears=bıktırana kadar konuşmak


go around the bend=çıldırmak


bend someone out of shape=birisini kızdırmak/sinirlendirmek


bend over backwards=çok uğraşmak/çok hevesli olmak


send somebody round the bend=deli etmek


bend the elbow=çok içmek


bend over backwards=elinden geleni yapmak, çok çaba sarfetmek


bend the truth=gerçeği çarpıtmak


bend the rules=göz yummak


bend to one’s will=ikna etmek


send/drive someone around the bend=küplere bindirmek


bend the knee=karşısında diz çökmek


bend one’s mind= derinlemesine düşünmek , aklını/zihnini zorlamak


above one’s bend=birinin bilgisini/kapasitesini/yeteneklerini aşan


round the bend=çok yakında, hemen şuracıkta


if there is a rule you can bend it=bir kural varsa onu esnetebilirsin


boundary

Sınır, limit

Lower boundary=alt sınır


Boundary line=sınır çizgisi


personal boundary=şahsi sınır

collision

Çarpışma, fikir ayrılığı, çatışma

Collision density=çarpışma yoğunluğu


Head-on collision=kafa kafaya çarpışma


come into collision with=ile çarpışmak


be in a head-on collision=bir araçla kafa kafaya çarpışmak


be on a collision course=ciddi bir anlaşmazlık (çatışma/görüş ayrılığı) içinde olmak (deyim)