Use LEFT and RIGHT arrow keys to navigate between flashcards;
Use UP and DOWN arrow keys to flip the card;
H to show hint;
A reads text to speech;
3 Cards in this Set
- Front
- Back
- 3rd side (hint)
setting |
Ortam, ayar, bir hikayenin geçtiği yer |
Setting free=azat Setting off=mahsup etme setting sun=akşam güneşi setting of the sun=güneşin batması type-setting=tertip page-setting=sayfa düzeni setting up time=hazırlık süresi setting aside=vazgeçme, çekilme jet-setting=yüksek sosyetenin bir parçası olmak setting rules=kurallar koyma change setting=ayar bozmak change one’s setting=ayarını bozmak Hot-setting=sıcaktan sertleşen air-setting=havada sertleşen record-setting=rekor kıran quick-setting=çabuk kuruyan in this setting=bu ortamda setting aside our personal= kişisel fikrin bir yana head for the setting sun=hukuki yaptırımdan paçayı kurtarmak için batıya gitmek (deyim) goal setting=hedef belirleme |
|
Split |
yarmak, bölmek, ayrık, çatlama,kırılma |
Split up=ayrılmak, bölünmek Split second=an split in opinion=görüş ayrılığı split off=ayrılmak split one’s sides=katıla katıla gülmek split hairs=ince eleyip sık dokumak split one’s sides with laughter=gülmekten yarılmak split with someone=yollarını ayırmak split the country=ülkeyi bölmek split the work half and half= yapılacak işi yarı yarıya bölmek be split into two parts=ikiye bölünmek split the ference=kalanı bölüşmek/dağıtmak split one’s lip=dudağı patlamak split the profit=karı paylaşmak separate from/ divorce/ split up with one’s husband/wife/spouse=eşinden ayrılmak have the split/damaged ends trimmed(off)=saç kırıklarını aldırmak split it three ways=(kazancı vb.) üçe bölmek split it four ways=(kazancı vb) dörde bölmek split it evenly=eşit paylaşmak, eşit biçimde bölmek in a split second=kaşla göz arasında/bir anda split-second=bir anlık lickety split=çarçabuk, hızla split apart=ayrılmak, dağılmak, parçalanmak split off from=bir şeyden ayrılmak split up (with someone)= birinden ayrılmak split something between someone=iki kişi arasında bölüştürmek split between (two or more people or things)=(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında pay etmek/paylaşmak /bölüşmek split in=-de ayrılık/-e ayrılmak/-e bölünmek split in (number or fraction) = (tam bir sayıya/parçaya) bölünmek/ ayrılmak split with= ile bölüşmek/ayrılmak/ yollarını ayırmak it’s no use crying over split milk=olmuşla ölmüşe çare yok (atasözü) split a cab=ortaklaşa bir taksiye binmek , taksimetreyi bölüştürmek split people up=insanları birbirinden ayırmak for a split secod=kısacık bir an için don’t let the door hit you where the good lord split you!= derhal Burayı terk et / oyalanmadan çık git /durduğun kabahat/ gitmen isabet olur got to split=kaçamam/gitmem lazım split on a rock=başaramamak, başarsız olmak, ölümcül bir hata yapmak. (deyim) split one’s sides=gülmekten ölmek/yarılmak/çatlamak (deyim) split (something) fifty-fifty under the table=el altından yarı yarıya bölüşmek (deyim) split the difference=ortada buluşmak/anlaşmak (deyim) split something down the middle=(anlaşamayan taraflar) ikiye bölünmek/ayrılmak (İki karşıt gruba ayrılmak/bölünmek). (deyim) split your sides=gül gül ölmek , gülmekten çatlamak. (deyim) my sides have split=gülmekten (karnıma/mideme) sancılar/ağrılar girdi , gülmekten yarıldım I’ve got to split= kaçmam /gitmem lazım split line=ayırma çizgisi make like a banana and split=aceleyle gitmek, sıvışmak, toz olmak, basıp gitmek, tüymek, uzamak (gitmek)(ARGO) let’s split!= hadi buradan gidelim! (argo) split one’s hut=kahkahayı basmak (argo)
|
|
unique |
Benzersiz, özgün, biricik, eşsiz |
Unique works of art=nadir sanat eserleri Unique feature=tek/eşsiz özellik unique structure=kendine özgü yapı unique taste=eşi benzeri olmayan lezzetler,tatlar be unique= |