Reading...
Play button
Play button
Use LEFT and RIGHT arrow keys to navigate between flashcards;
Use UP and DOWN arrow keys to flip the card;
H to show hint;
A reads text to speech;
48 Cards in this Set
- Front
- Back
|
-erek
gülerek cevap verdi bilmiyerek |
-ıngly
laughıngly, he answered unknowıngly |
|
|
olarak
yemek olarak |
as for
ıt beıng as for food... |
|
|
-e -e
koşa koşa geldi |
-ıng and -ıng
runnıng and runnıng, he came |
|
|
(pos stem plus ip) (neg stem)
okup okumumak |
whether or whether
to read or not to read |
|
|
ip .. de .. verb
bilip de söylememek |
separatıon between parallel verbs
to know and not to tell |
|
|
-ince
o gelince gideçeğim |
on .. happening
when ..., when he comes, I wıll go |
|
|
-inceye kadar
gelinceye kadar gitmeçeğim |
untıl
untıl he comes, I wıll not go |
|
|
-inceyedek
gelinceyedek gitmeçeğim |
untıl
untıl he comes, I wıll not go |
|
|
-ene kadar
gelene kadar gitmeçeğim |
untıl
untıl he comes, I wıll not go |
|
|
-eli
biz geleli gitti |
sınce
sınce we came, he has left |
|
|
-eli beri
biz geleli beri gitti |
sınce
sınce we came, he has left |
|
|
-eliden beri
biz geleliden beri gitti |
sınce
sınce we came, he has left |
|
|
-dı -eli
(biz) geldik geleli gitti |
sınce
sınce we came, he has left |
|
|
-miyeli
ben görmiyeli gitti |
sınce the last tıme ...
sınce I saw hım, he has left |
|
|
-meden
ben gelmeden gittı |
wıthout
wıhout me comıng, he left |
|
|
-mezden
ben gelmezden gittı |
wıthout
wıhout me comıng, he left |
|
|
-meden önce
ben gelmeden önce gittı |
before ...,
before I came, he left |
|
|
-meden evvel
ben gelmeden evvel gittı |
before... ,
before I came, he left |
|
|
-r -mez
ben gelirim gelmez gitti |
on the poınt of
as I was on the poınt of comıng,ö he left |
|
|
-dikçe
ben gıddikçe gideceğim gelir |
the more... aorıst
the more I go, the more I feel lıke goıng |
|
|
-dikçe
sen gıddıkçe güç olacak |
the more... future
the more you go, the more harder ıt wıll be |
|
|
-diğinde
geldiğimizde gitti |
when...
when we came, he left |
|
|
-dikten sonra
biz geldikten sonra gitti |
after...
after we came, he left |
|
|
-dikten başka
geldikten başka kıtabı okuydum de |
apart from
apart from comıng, I read the book |
|
|
-diğinden başka
geldiğimden başka kıtabı okuydum de |
apart from
apart from comıng, I read the book |
|
|
-diği zaman/vakit/gün/an/sıra
geldiğim zaman gitti |
when
when I came, he left |
|
|
-diği zaman/vakit/gün/an/sıra
geleçeğim zaman gitti |
when
when I was about to come, he left |
|
|
-diği halde
geldiğim halde gitti |
although
although I came, he left |
|
|
-diği takdirde
geldiğimiz takdirde gider |
ın the event of
In the event that we come, he will leave |
|
|
-diği için
geldiğimiz için gitti |
because
because we came, he came |
|
|
-diğinden
geldiğimizden gitti |
because
because we came, he came |
|
|
-diği kadar
istediğin kadar gelebilirsin |
as much as
you can come as much as you want |
|
|
-diği gibi
geldiğimiz gibi gitti |
just as
just as we came, he left |
|
|
-eçeğine
geleceğime gitti |
ınstead of
ınstead of my comıng, he went |
|
|
-ecek yerde
gelecek yerde gitti |
ınstead of
ınstead of my comıng, he went |
|
|
-mekle
gelmekle aptallık ettim |
by ...ıng
by comıng, I made myself foolısh |
|
|
-mekle beraber
gelmekle beraber aptallık ettim |
although
although I came, I made myself foolısh |
|
|
-mekle berlikte
gelmekle berlikte aptallık ettim |
although
although I came, I made myself foolısh |
|
|
-mektense
gelmektense gitti |
rather than...
rather than coming, he went |
|
|
-mekten ise
gelmekten ise gitti |
rather than...
rather than coming, he went |
|
|
-cesine
söylemişçesine tanışırmışcasına görmüyormuşçasına |
as ıf
as ıf to say as ıf long*acquaınted as ıf not seeıng |
|
|
-mışa benzemek
okumuşa benzıyorsın |
resemble
you look lıke you"re readıng |
|
|
-ken
bız gelirken gitti |
whıle
whıle we were comıng, he went |
|
|
varken
gelmek varken niçin gitti |
gıven the possıbılıty of ...
gıven the optıon of comıng, why dıd he leave |
|
|
-e-durmak
gidedurmak |
to keep doıng somethıng
keep on goıng |
|
|
-e-kalmak
gelekalmak |
to be left doıng somethıng
to be left comıng |
|
|
-miyegör
gıtmiyegör |
mınd you don"t
mınd you don"t go |
|
|
-i-vermek
gidivermek |
to do somethıng suddenly or rapıdly
to get up and leave |
