Use LEFT and RIGHT arrow keys to navigate between flashcards;
Use UP and DOWN arrow keys to flip the card;
H to show hint;
A reads text to speech;
142 Cards in this Set
- Front
- Back
add
|
eklemek
|
|
advice
|
nasihat, öğüt, tavsiye
|
|
after
|
-den sonra
|
|
bake
|
fırında pişirmek
|
|
baking sheet
|
fırın tepsisi
|
|
bean
|
fasulye
|
|
before
|
-den önce
|
|
boil
|
kaynatmak
|
|
bowl
|
kase
|
|
burn
|
yanmak, yakmak
|
|
butter
|
tereyağı
|
|
chilli
|
kırmızı biber
|
|
chop
|
doğramak
|
|
cook
|
pişirmek
|
|
crack
|
kırmak
|
|
cry
|
ağlamak
|
|
dessert
|
tatlı (yemek sonrası)
|
|
dish
|
yemek
|
|
dough
|
hamur
|
|
dry
|
kuru / kurutmak
|
|
expert
|
uzman
|
|
fattening
|
kilo aldırıcı
|
|
flavor
|
tat / lezzet
|
|
flour
|
un
|
|
fridge
|
buzdolabı
|
|
fry
|
kızartmak
|
|
frying pan
|
kızartma tavası
|
|
garlic
|
sarımsak
|
|
get angry
|
kızmak
|
|
grater
|
rende
|
|
grill
|
ızgarada pişirmek
|
|
hard
|
zor
|
|
heat
|
ısıtmak
|
|
include
|
içermek
|
|
ingredient
|
içerik, malzeme
|
|
knead
|
yoğurmak
|
|
knife
|
bıçak
|
|
lamb
|
kuzu eti
|
|
mash
|
püre yapmak
|
|
meal
|
yemek, öğün
|
|
meat
|
et
|
|
melt
|
eri(t)mek
|
|
mix
|
karıştırmak
|
|
olive oil
|
zeytinyağı
|
|
oven
|
fırın
|
|
parsley
|
maydanoz
|
|
peel
|
kabuğunu soymak
|
|
pepper
|
biber
|
|
plate
|
tabak
|
|
pour
|
dökmek
|
|
put
|
koymak
|
|
ready
|
hazır
|
|
recipe
|
yemek tarifi
|
|
rice
|
pirinç, pilav
|
|
roast
|
fırında kızartmak
|
|
room temperature
|
oda sıcaklığı
|
|
run own restaurant
|
kendi restoranını işletmek
|
|
salt
|
tuz
|
|
salty
|
tuzlu
|
|
saucepan
|
tencere
|
|
save
|
kurtarmak, tasarruf etmek
|
|
seafood
|
deniz ürünü
|
|
slice
|
dilimlemek
|
|
soft
|
yumuşak
|
|
spice
|
baharat
|
|
spicy
|
baharatlı
|
|
stew
|
yahni
|
|
stir
|
karıştırmak
|
|
sweet
|
tatlı
|
|
tasteless
|
tatsız, lezzetsiz
|
|
tear
|
gözyaşı
|
|
taeaspoon
|
çay kaşığı
|
|
tablespoon
|
yemek kaşığı
|
|
tin opener
|
kavanoz açacağı
|
|
tips
|
ipuçları
|
|
traditional
|
geleneksel
|
|
wait
|
beklemek
|
|
with
|
ile / beraberinde
|
|
without
|
olmadan, -maksızın
|
|
yeast
|
maya
|
|
yummy/delicious/tasty
|
lezzetli
|
|
Can you pass me the tin opener, please?
|
Konserve açacağını uzatabilir misin, lütfen?
|
|
I want to…
|
… istiyorum.
|
|
Let's….
|
Hadi…
|
|
We hope…
|
Umarız…
|
|
You shouldn't put salt on meat.
|
Ete tuz koymamalısın.
|
|
It's very easy.
|
Çok kolay.
|
|
That way, you can save yourself from a lot of tears.
|
Bu yolla, kendinizi gözyaşından koruyabilirisiniz.
|
|
Let the egg wait.
|
Yumurtayı beklemeye bırak.
|
|
As soon as…
|
en kısa zamanda, ...-er ...-mez
|
|
first
|
ilk olarak
|
|
then
|
sonra, o zaman
|
|
next
|
sonra
|
|
after that
|
ondan sonra
|
|
finally
|
son olarak
|
|
Don't…
|
...-me/-ma!
|
|
Don't go!
|
Gitme!
|
|
Hold the onions under the water in order not to cry.
|
Ağlamamak için soğanları suyun altında tut.
|
|
So you can peel them easily.
|
Böylece kabuklarını rahatlıkla soyabilirsin.
|
|
Tell me how to make this dish.
|
Bana bu yemeğin nasıl yapılacağını anlat.
|
|
What do you know about….?
|
…. hakkında ne biliyorsun?
|
|
Which countries do you think they are from?
|
Onların hangi ülkeden olduklarını düşünüyorsun?
|
|
It is a very tasty dish.
|
Çok lezzetli bir yemek.
|
|
Which dish would you like to try?
|
Hangi yemeği denemek istersin?
|
|
I'd like to try lrish stew.
|
İrlanda yahnisini denemek isterim.
|
|
This dish is too salty for me.
|
Bu yemek benim için aşırı tuzlu.
|
|
Do you fancy having an omelet?
|
Bir omlet almak ister misin?
|
|
Let me help you with the dishes.
|
Sana bulaşıklarda yardım edeyim.
|
|
We must be very careful.
|
Çok dikkatli olmalıyız.
|
|
You mustn't…
|
…-memelisin, ...-mamalısın.
|
|
Where do cocoa beans grow?
|
Kakao çekirdekleri nerede yetişiyor?
|
|
What three things do you need to make chocolate?
|
Çikolata yapmak için ihtiyacınız olan üç şey nedir?
|
|
How do they make white chocolate?
|
Beyaz çikolatayı nasıl yapıyorlar?
|
|
Can you boil some water?
|
Biraz su kaynatır mısın?
|
|
What about you? / How about you?
|
Peki ya sen?
|
|
What a horrible smell!
|
Ne berbat bir koku!
|
|
Absolutely. / Certainly.
|
Kesinlikle.
|
|
Could you slice the bread?
|
Ekmeği dilimleyebilir misin?
|
|
How would you like your egg?
|
Yumurtanı nasıl istersin?
|
|
It's too fattening.
|
O çok kilo yapar.
|
|
What do we need?
|
Neye ihtiyacımız var?
|
|
You shouldn't eat it.
|
Onu yememelisin.
|
|
Write soon.
|
Yakında bana yaz.
|
|
How long do you roast the chicken?
|
Tavuğu fırında ne kadar süreyle kızartıyorsun?
|
|
Do I need to chop the onions?
|
Soğanları doğramam gerekiyor mu?
|
|
It smells lovely.
|
Güzel kokuyor.
|
|
Do you have a favorite dish from your country?
|
Ülkenden çok sevdiğin bir yemek var mı?
|
|
Who is the mail from?
|
Posta kimden?
|
|
Who is the mail to?
|
Posta kime?
|
|
Where is it popular?
|
O nerede popüler?
|
|
How do they cook it?
|
Onu nasıl pişiriyorlar?
|
|
How do they serve it?
|
Onu nasıl servis ediyorlar?
|
|
Serve it immediately.
|
Hemen servis et.
|
|
What is the dish?
|
Yemek nedir?
|
|
What do they need for this dish?
|
Bu yemek için onların neye ihtiyacı var?
|
|
What's your favorite dish?
|
En sevdiğin yemek nedir?
|
|
What are the ingredients of the dish?
|
Yemeğin malzemeleri nelerdir?
|
|
I don't know.
|
Bilmiyorum.
|
|
so that…
|
böylece, böylelikle
|
|
when…
|
-dığında, -diğinde
|
|
while…
|
-iken
|
|
Learn English From THE BEST |
İngilizce'yi EN İYİ'den Öğrenin |