Use LEFT and RIGHT arrow keys to navigate between flashcards;
Use UP and DOWN arrow keys to flip the card;
H to show hint;
A reads text to speech;
56 Cards in this Set
- Front
- Back
- 3rd side (hint)
|
REALİZE |
Farkına varmak gerçekleştirmekSu {f} kavramak {f} kâr etmek {f} anlamak |
|
|
|
SUPPOSE |
varsaymak farz etmek sanmak zannetmek {f} farzetmek {f} gerektirmek {f} 1. zannetmek, sanmak:RECOGNİZE |
|
|
|
RECOGNİZE |
tanımak (Politika, Siyaset) teşhis etmek {f} onaylamak {f} farkına varmak {f} farketmek |
|
|
|
REMEMBER |
{f} anımsamak {f} anmak hatırlamak {f} hatırda tutmak |
|
|
|
THİNK |
Düşünmek Nonprogresive Sanmak Zannetmek |
|
|
|
UNDERSTAND |
anlamak anlayış göstermek {f} anlamak, kavramak: idrak etmek {f} anlayışlı olmak {f} kavramak {f} bilmek |
|
|
|
NOTİCE |
{f} farkına varmak {f} farketmek {i} duyuru {i} ilan |
|
|
|
DOUBT |
{f} kuşkulanmak şüphelenmek kuşku {i} şüphe |
|
|
|
FORGET |
unutmak {f} ihmal etmek {f} hatırından çıkmak kendini düşünmemek {f} (for.got, for.got.ten, --ting) unutmak hatırından çıkarmak düşünceye dalmak |
leave out forget under be unaware of disremember pass the sponge over (deyim) go out of someone's mind lose sight of loose sight of omit (eşya) leave neglect unlearn be unmindful of be oblivious of |
|
|
BELİEVE |
inanmak {f} inancı olmak itimat etmek inanç duymak {f} sanmak zannetmek güvenmek varsaymak inan |
|
|
|
İMAGİNE |
hayal etmek farz etmek hayalinde canlandırmak tahayyül etmek hayalini kurmak imgelemek |
|
|
|
MAİN |
Esas başlıca ana temel asıl |
|
|
|
WANT |
İstek arzu ihtiyaç istemek |
|
|
|
KNOW |
Bilmek tanımak tatmak ezberlemek İyi bilmek |
|
|
|
FEEL |
Hissetmek duygu his Dokunmak |
|
|
|
NEED |
İhtiyaç duymak Gerek ihtiyaç |
|
|
|
PREFER |
tercih etmek yeğlemek {f} arzetmek yeğ tutmak beğenmek üstün tutmak tercih et |
|
|
|
LOVE |
Sevmek Aşk |
|
|
|
DİSLİKE |
{i} nefret {f} hoşlanmamak hoşnutsuzluk {f} sevmemek antipati duymak {f} beğenmemek hoşuna gitmemek {i} sevmeme |
|
|
|
LOATHE |
tiksinmek {f} -i hiç sevmemek, -den hiç hoşlanmamak istikrah etmek ikrah etmek hiç hoşlanmamak nefret et iğrenmek nefret etmek hiç sevmemek loathingnefret loathinglynefretle |
|
|
|
MİND |
{f} önemsemek aldırmak akıl kafa {i} zihin |
|
|
|
WİSH |
Dilemek arzu dilek |
|
|
|
FORGIVE |
affetmek bağışlamak affeylemek bahşetmek geçirmek affet
bağışlamak affeylemek bahşetmek geçirmek affet |
|
|
|
HATE |
Nefret etmek Kin |
|
|
|
APPRECİATE |
takdir etmek değerini artırmak beğenmek değer biçmek {f} kavramak {f} değer vermek {f} minnettar olmak fiyatı yükseltmek {f} zevk almak kadrini bilmek {f} değerini bilmek {f} teşekkür borçlu olmak {f} değerlenmek {f} anlamak {f} değer kazanmak |
|
|
|
FEAR |
Korkmak korku |
|
|
|
CARE |
{f} önem vermek önemsemek {f} özen göstermek umursamak aldırmak bakım |
|
|
|
LİKE |
sevmek hoşlanmak beğenmek {s} gibi |
|
|
|
DETEST |
{f} nefret etmek nefret et {f} nefret etmek, iğrenmek, tiksinmek tiksindirerek tiksindirici {f} iğrenmek detestably iğrenilecek bir şekilde iğrenç {f} hoşlanmamak detestable nefret uyandıran nefret |
|
|
|
ENVY |
imrenmek kıskançlık kıskanç gıpta edilen kimse veya şey hasetlenmek imrenti çekemezlik {f} gıpta etmek {i} imrenme |
|
|
|
DESİRE |
arzulamak istek duymak arzu etmek (isim) Arzu gıpta edilen kimse veya şey |
|
|
|
POSSESS |
sahip olmak {f} -e sahip olmak, -si olmak: He possesses two cars. İki arabası {f} elinde bulundurmak {f} kurcalamak (zihin) (Kanun) zilyed olmak -si olmak malik haiz olmak sahip ol |
|
|
|
OWN |
Sahip olmak İn sahibi mali olmak |
|
|
|
BELONG |
(birine) ait olmak {f} nin olmak şahsi eşyası {f} to (bir şey) (birinin) malı olmak, (birine) ait olmak: {f} üyesi olmak ait ol |
|
|
|
HAVE |
Eylem bildirmek NONPROGRESİF SAHİPLİK BİLDİRİRSE |
|
|
|
SEE |
Görüşmek NONPROG Görmek |
|
|
|
SMELL |
Koklamak NONPRG KOKMAK |
|
|
|
TASTE |
Tadına bakmak Nonprog Bir nesnenin tasından bahsederken |
|
|
|
FEEL |
Hissetmek Nonprog Sezinlemek ummak |
|
|
|
LOOK |
Bakmak Nonprog Gibi görünmek |
|
|
|
APPEAR |
Ortaya çıkarmak Nonprog Gibi görünmek |
|
|
|
WEIGH |
Tartmak Nonprog Nesnenin ağırlığı |
|
|
|
BE |
Konuşma anında değişen Nonprog Genel durum ifade ederken |
|
|
|
HAVE |
Eylem bildiriyorsa Nonprog Sahiplik bildiriyorsa |
|
|
|
HEAR |
Duymak işitmek ifadesini almak |
|
|
|
OWE |
Borçu olmak Minnettar olmak |
|
|
|
COST |
Mal olmak Masraf ücret paha |
|
|
|
ADVİSE |
öğüt vermek {f} tavsiye etmek {f} akıl vermek {f} tic. bildirmek. ill-advised nasihat vermek salık vermek tavsiyede bulunmak |
|
|
|
REFUSE |
reddetmek {f} geri çevirmek {i} çöp {f} ayak diremek {f} kabul etmemek, |
|
|
|
CONSİST OF |
oluşmak meydana gelmek saymak dikkate almak kabul etmek hesaba katmak ihtiva etmek teşekkül -den meydana gelmek teşekkül etmek -den ibaret olmak -den oluşmak kapsamak dayanmak ibaret olmak |
|
|
|
SEEM |
Görünmek gibi görünmek {f} benzemek {f} gibi gelmek I seem to hear görün |
|
|
|
EXİST |
Varolmak bulunmak |
|
|
|
PROMİSE |
Söz vermek vaat etmek |
|
|
|
CONTAİN |
İçermek kapsamak {f} tutmak {f} ihtiva etmek {f} frenlemek {f} eşit olmak baskı altında tutmak varil {f} içine almak içer |
|
|
|
İNCLUDE |
{f} katmak kapsamak içerme içine alma havi olmak kapsama dahil etmek kaplamak kapsamına almak kapsama almak derç kapsama içer |
|
|
|
SOUND |
Ses {s} güvenilir ses,v.duyul: n.ses {s} sapasağlam {f} ağzını aramak {f} gibi gelmek: That sounds {s} bozulmamış {i} koy |
|
