• Shuffle
    Toggle On
    Toggle Off
  • Alphabetize
    Toggle On
    Toggle Off
  • Front First
    Toggle On
    Toggle Off
  • Both Sides
    Toggle On
    Toggle Off
  • Read
    Toggle On
    Toggle Off
Reading...
Front

Card Range To Study

through

image

Play button

image

Play button

image

Progress

1/159

Click to flip

Use LEFT and RIGHT arrow keys to navigate between flashcards;

Use UP and DOWN arrow keys to flip the card;

H to show hint;

A reads text to speech;

159 Cards in this Set

  • Front
  • Back
UNTIL GEÇMİŞ ZAMAN

BAŞINDA V2 OLUR

OVER THE CENTURIES

BAŞINDA HAVE/HAS V3 OLUR

EARLIER(DAHA DA ÖNCE)

HAD V3 OLUR

any OLUMLU CÜMLEDE

tüm, herhangi

any OLUMSUZ CÜMLEDE

hiçbir

upcoming century

önümüzdeki yüzyıl

involve

dahil olmak

curriculum

müfredat

by the river

nehrin kenarında

penniless

beş parasız

broke

beş parasız

commerce

ticari

commence

start

feasible

yapılabilir, uygulanabilir

viable

yapılabilir, uygulanabilir

apply (to)

uygulamak

apply (for)

başvurmak

applicant

işe başvuran

lucrative

gainful

appropriate (for)

uygun

suitable (for)

uygun

convenient (for)

uygun

fit (with)

uygun, ile donatmak

convene

toplanmak, biraraya gelmek

assemble

toplanmak, biraraya gelmek

convention

kongre, toplantı

conventional weapon

top, tüfek

equip (with)

ile donatmak

liable (to)

yükümlü, borçlu, sorumlu

responsible (for)

yükümlü, borçlu, sorumlu

accountable (for)

yükümlü, borçlu, sorumlu

likely (to)

olası

unlikely (to)

olası değil

on the brink of

-nın eşiğinde

on the point of

-nın eşiğinde

be about to

-mek üzere

decisive

kararlı

determined

kararlı

settled

kararlı

set on

kararlı

set out/off

yolculuğa çıkmak, işe başlamak

set forth

fikir öne sürmek, çözüm önerisi sunmak

set down

reçete yazmak

prescription

reçete

derisive

alaycı

scornful

alaycı

mocking

alaycı

impartial

tarafsız, objektif

neutral

tarafsız, objektif

object (to)

-e itiraz etmek

objection

itiraz

objective(adj)

tarafsız, objektif

objective(noun)

amaç

aim

amaç

goal

amaç

frustrated

hayal kırıklığı

favorable

proper

reliant (on)

bağımlı

affluent

rich

fragile

kırılgan

by no means

asla

unable

aciz, yapamaz, gücü yetmez

conduct

manage, organize, yürütmek

distinct

ayrı, seçkin

distinct (from)

farklı

worth+Ving

yapmaya değer

property

mal, mülk, emlak, özellik

treat

davranmak, tedavi etmek

threat

tehdit

threaten

tehdit etmek

favor

beğenme, onay, iyilik

favourable

iyi niyetli, faydalı

aim (at)

amaçlamak

sane

aklı başında

insane

çılgın

overwhelming

aşırı

impress

etkilemek

impression

izlenim

first impression

ilk izlenim

impoverished

yoksul, gelişmemiş

endanger

tehlikeye atmak

engender

cause, neden olmak

promising

umut vaadeden

hazard

tehlike

haphazard

tesadüfen, rasgele, kazara, istemeden

random

tesadüfen, rasgele, kazara, istemeden

arbitrary

tesadüfen, rasgele, kazara, istemeden

accidental

tesadüfen, rasgele, kazara, istemeden

incidental

tesadüfen, rasgele, kazara, istemeden

intentional

bilerek, isteyerek

deliberate

bilerek, isteyerek

on purpose

bilerek, isteyerek

intention

kasıt, maksat

feasible (to)

uygulanabilir, makul

viable

uygulanabilir, makul

applicable

uygulanabilir, makul

about

hakkında, ile ilgili

as to

hakkında, ile ilgili

as regards

hakkında, ile ilgili

regarding

hakkında, ile ilgili

with regard to

hakkında, ile ilgili

concerning

hakkında, ile ilgili

pertaining (to)

hakkında, ile ilgili

related (to)

hakkında, ile ilgili

associated with

hakkında, ile ilgili

linked with

hakkında, ile ilgili

about

yaklaşık

virtually

yaklaşık

almost

yaklaşık

roughly

yaklaşık

around

yaklaşık

approximately

yaklaşık

sweat

ter, terlemek

sweat glands

ter bezleri

reptile

sürüngen

vertebrate

omurgalı

insulate

izole etmek

insulation

izolasyon

(in) size

boyutça, boyut olarak

(in) depth

derinlikçe, derinlik olarak

with, upon

after

the reason

WHY, FOR WHICH

adj clause da prep alabilenler

WHICH, WHOM, WHOSE
stage

aşama

precess

süreç

revise

tekrar elden geçirme

potable

içilebilir

husbandry

çitçilik

husbandman

çiftçi

hush

sessizlik, susma, susturma

domestic

ailevi, yerli, hizmetçi

domesticate

evcilleştirmek

eastward(s)

doğuya doğru

entrepreneur

girişimci

entrust

emanet etmek

stand for

anlamına gelmek

departure

gidiş, hareket

refer (to)

söz etmek, ilgili olmak

emancipation

azat etme

emancipate

özgürlüğüne kavuşturma

institute

kurmak, kurum, atamak

primarily

aslında

steep

sarp, dik, yokuş, demlemek

feature

özellik, karakterize etmek, belirtmek

chimney

baca

subsidize

support, para desteği vermek

be in for

olmak üzere

maintenance

bakım yapmak, tamir etmek

overhaul

bakım yapmak, tamir etmek

successively

ard arda

respectively

sırasıyla, ayrı ayrı

correspondingly

sırasıyla, ayrı ayrı

owe

borcu almak

seduce

baştan çıkarmak, tahrik etmek

accent

vurgulamak, şive, aksan

exempt

hariç tutmak


introduce

sunmak, kurmak, başlamak

conform (to)

itaat etmek, uymak

stick (to)

ayrılmamak, bağlı kalmak, vaz geçmemek