Yds 2 (100 Words)

Front 1

Elde etmek, ele geçirmek, edinmek

Back 1

Acquire

Front 2

Aklamak, beraat ettirmek, yüzünün akıyla çıkarmak

Back 2

Acquit

Front 3

Etkinleştirmek, faaliyete geçirmek

Back 3

Activate

Front 4

Ulaşılabilir, erişilebilir, kullanılabilir, anlaması kolay, kolay anlaşılır

Konuşup tanıması kolay, arkadaş canlısı

Back 4

Accesible

Front 5

Ciddi, şiddetli, ağır (ağrı, hastalık vs.)

Çok hassas, keskin (duyular vs.)

Zeki, uyanık

Back 5

Acute

Front 6

Son derece kararlı, fikir değiştirmeyen

Back 6

Adamant

Front 7

Bağımlılık (uyuşturucu, alkol vs.)

Bağımlılık (bilgisayar, internet vs.)

Back 7

Addiction

Front 8

Resmi konuşma, nutuk, söylev, sesleniş

Hitap etmek, konuşma yapmak, belirli bir isimle/ünvanla hitap etmek

(Sorunla) ilgilenmek

Back 8

Address

Front 9

Yapışmak (yapıştırıcı, yağ, boya vs.)

Kurallara uymak, itaat etmek

Back 9

Adhere

Front 10

Yapıştırıcı, yapışkan madde

Back 10

Adhesive

Front 11

Bitişik, yakın, civarında, yanyana

Back 11

Adjacent

Front 12

Oturuma ara vermek, ertelemek

Back 12

Adjourn

Front 13

Yönetmek, icra etmek, idare etmek, uygulamak, sağlamak

(Sınav/anket yapmak/uygulamak)

(Adaleti yerine getirmek)

(İlk yardım uygulamak/ilaç vermek

(Ceza uygulamak/vermek)

Back 13

Administer

Front 14

İtiraf etmek, kabul etmek

Girmesine izin vermek, içeri almak

Üyeliğe kabul etmek

Hastaneye yatırmak

Back 14

Admit

Front 15

Evlat edinmek

Benimsemek, kabul etmek

Tavır takınmak

Back 15

Adopt

Front 16

Taparcasına sevmek, delicesine sevmek

Back 16

Adore

Front 17

Süslemek

Back 17

Adorn

Front 18

Şaşırtmak, kafasını karıştırmak

Back 18

Baffle

Front 19

İflas etmiş, batmış

(İflas etmek, iflasını açıklamak)

Back 19

Bankrupt

Front 20

Kelepir mal, kelepir

Anlaşma

Pazarlık etmek, pazarlık yapmak

Back 20

Bargain

Front 21

Taban, temel

Kaynak, dayanak, temel, çıkış noktası

(Fikre vs.) dayandırmak

Back 21

Base

Front 22

Dayanaksız, asılsız (iddia, suçlama vs.)

Back 22

Baseless

Front 23

Eğmek, eğilmek, bükmek, bükülmek

Back 23

Bend

Front 24

Etrafını sarmak, kuşatmak (askerle) Başına üşüşmek, etrafını sarmak

(Soru, mektup vs.) yağmuruna tutmak

Back 24

Besiege

Front 25

Şaşırtıcı, kafa karıştırıcı, afallatıcı

Back 25

Bewildering

Front 26

İki taraflı, iki yönlü

Back 26

Bilateral

Front 27

Isırmak

Back 27

Bite

Front 28

Tuhaf, garip, sıradışı

Back 28

Bizarre

Front 29

Şantaj yapmak

Back 29

Blackmail

Front 30

Patlamak, infilak

Ani hava akımı

Ani gürültü, ses patlaması

Havaya uçurmak, patlatmak

Back 30

Blast

Front 31

Büyük yangın

Yangındaki alevler

Parlaklık, ışıltı

Ani duygu patlaması, alevlenmesi

Back 31

Blaze

Front 32

Kanamak, kan kaybetmek

(Yoğun kan kaybetmek)

Boyası akmak, kusma yapmak

Back 32

Bleed

Front 33

Bulanık, net görülmeyen

Back 33

Blurry

Front 34

Böbürlenen, kendini beğenmiş

Back 34

Boastful

Front 35

Kaynamak, kaynatmak

Tepesi atmak, küplere binmek

Back 35

Boil

Front 36

Ayırtmak, yer ayırtmak

Back 36

Book

Front 37

Beyin fırtınası yapmak

Back 37

Brainstorm

Front 38

Emzirmek

Back 38

Breastfeed

Front 39

Heyecan verici, nefes kesici

Back 39

Breathtaking

Front 40

Çok iyi, etkileyici, çok başarılı

Çok zeki, becerikli

Parlak, ışıl ışıl

Back 40

Brilliant

Front 41

Okşamak, sevmek

Back 41

Caress

Front 42

Etçil, etle beslenen

Back 42

Carnivorous

Front 43

Oymak, içini oymak, oymacılık yapmak

Oyarak/kazıyarak yazı yazmak

Pişmiş eti kesip lokmalara ayırmak

Back 43

Carve

Front 44

Gelişigüzel, üstünkörü

Resmi olmayan, gündelik

Geçici, kalıcı olmayan

Şans eseri, rastlantı eseri

Back 44

Casual

Front 45

Ölen, yaralanan, zaiyat

Back 45

Casualty

Front 46

Facia, felaket, afet

Back 46

Catastrophe

Front 47

Yiyecek, içecek sağlamak (davet, tören)

İhtiyaçları karşılamak

Back 47

Cater

Front 48

Dikkatli, ihtimamlı, temkinli

Back 48

Cautious

Front 49

Durdurmak, sona erdirmek, bırakmak

Back 49

Cease

Front 50

Kutlamak, kutlama yapmak

Övmek, göklere çıkarmak

Back 50

Celebrate

Front 51

Ünlü kişi, şöhret

Back 51

Celebrity

Front 52

Sansürlemek

Back 52

Censor

Front 53

Emin, doğruluğundan emin

Kesin olacak, olması kesin

Belirli, bazı (hususlar, konular vs.)

Back 53

Certain

Front 54

Belgelemek, doğrulamak

Ruhsat vermek, yetkilendirmek

Back 54

Certify

Front 55

Zor görev, sorun, zorlayıcı mesele

Meydan okuyuş, düelloya davet

Doğruluğunu/yasallığını sorgulamak

Zorlamak, sınamak

Otoritesine karşı çıkmak, kafa tutmak

Back 55

Challenge

Front 56

Cesaret etmek, cüret etmek

Back 56

Dare

Front 57

Çürümek, çürütmek

Bozulmak, harabeye dönmek (zamanla)

Etki/güç kaybetmek, bozulmak

Back 57

Decay

Front 58

Düzgün, makul, koşulları iyi (iş vs.)

Terbiyeli, ahlaklı, uslu, edepli (kişi)

Yakışık alır, ahlaka uygun (eylem)

Back 58

Decent

Front 59

Yanıltıcı, aldatıcı, yanlış yönlendirici

Back 59

Deceptive

Front 60

Şifresini çözmek, anlamını çözmek

Back 60

Decipher

Front 61

Çürümek, çürütmek

Ayrışmak, ayrıştırmak, çözünmek

Back 61

Decompose

Front 62

Karşı gelmek, baş kaldırmak

(Açıklaması/tarifi/inanması çok zor)

Olağan dışı meydana gelmek

Back 62

Defy

Front 63

Kasti, bilerek, kasten

Dikkatli, yavaş, ihtiyatlı

Üzerinde düşünmek, ölçüp biçmek

Back 63

Deliberate

Front 64

Bir yere has yemek, özel yiyecek, duyarlılık, incelik, hassasiyet, kırılganlık

Back 64

Delicacy

Front 65

Lezzetli, leziz

Back 65

Delicious

Front 66

Zevk, haz

(Zevkle, zevk duyarak, haz içinde)

(Bir şeyden/yapmaktan haz duymak)

Back 66

Delight

Front 67

Heyecanlı, çılgına dönmüş

Back 67

Delirious

Front 68

Teslim etmek, gidip götürmek, vermek

Konuşma yapmak

Sözünü tutmak

(Doğurmak, doğum yapmak)

Back 68

Deliver

Front 69

Talep, talep etmek, istemek, gerektirmek

Gereklilik, ihtiyaç, gereksinim, rağbet, müşteri talebi, revaç, revaçta olmak, istenmek

(Bir şey için bir talepte bulunmak, talepleri karşılamak)

(İstendiğinde, talep edildiğinde)

(Genel istek üzerine)

Back 69

Demand

Front 70

Yıkmak, yok etmek

Bir fikri çürütmek

Back 70

Demolish

Front 71

İstekli, hevesli, yapmaya hazır

Back 71

Eager

Front 72

Para kazanmak

Kazanmak, haketmek, elde etmek

(Saygınlık/ün/şöhret/övgü kazanmak)

Back 72

Earn

Front 73

Ciddi ve samimi, ağır başlı, içten, azimli

Back 73

Earnest

Front 74

Kolaylık, rahatlık (kolayca, zorlanmadan)

Rahatlık, sakinlik, ferahlık, konfor (içi rahat, huzurlu olmak)

Hafiflemek, hafifletmek (acıyı, ağrıyı)

Rahatlamak, rahatlatmak (sorunu vs.) Vicdanını, kafasını rahatlatmak

Kolaylaştırmak

Back 74

Ease

Front 75

Tuhaf, sıradışı

Back 75

Eccentric

Front 76

Ekonomi yapmak, idareli harcamak

Back 76

Economise

Front 77

Yenilebilir

Back 77

Edible

Front 78

Baskıya hazırlamak

Back 78

Edit

Front 79

Eğitim vermek, eğitmek

Back 79

Educate

Front 80

Etkili, tesirli

Fiili, mevcut olan

Yürürlüğe giren, yürürlükte

Back 80

Effective

Front 81

Dışarı atmak, dışarı çıkartmak

Back 81

Eject

Front 82

Karmaşık, çok detaylı

Ayrıntılara inmek, detaylandırmak

Back 82

Elaborate

Front 83

Uydurmak (delil uydurmak/yaratmak)

İmal etmek

Back 83

Fabricate

Front 84

Müthiş, çok güzel, muhteşem

Çok büyük, devasa

Efsanevi, masallarda olan

Back 84

Fabuluous

Front 85

Kolaylaştırmak, olmasına yardım etmek

Back 85

Facilitate

Front 86

Gerçeklere dayanan, hakikate dayanan

Back 86

Factual

Front 87

Solmak, soldurmak

Yavaş yavaş yok olmak

Back 87

Fade

Front 88

Başarısız olmak

Bozulmak (makina, organ vs.)

Güçsüzleşmek (sağlık, görme yetisi vs.)

Hayal kırıklığına uğratmak

Back 88

Fail

Front 89

Belli belirsiz, çok az, güçsüz

İsteksiz, hevessiz

Yorgun, bitkin, bayılacak halde

Bayılmak

Back 89

Faint

Front 90

Uygun, kabul edilebilir

Adil, adaletli

Solgun, açık renkli

Back 90

Fair

Front 91

Riske atmak, kumar oynamak

Back 91

Gamble

Front 92

Toplanmak, biraraya gelmek

İnsanları toplamak, biraraya getirmek

(Eşyaları, nesneleri vs.) toplamak

(Bilgi, delil vs.) toplamak

(Hız, güç, kuvvet vs.) kazanmak

Anlamak

Back 92

Gather

Front 93

Dik dik bakmak, gözünü dikmek

Back 93

Gaze

Front 94

Üretmek, yaratmak, meydana getirmek

Back 94

Generate

Front 95

Eli açık, cömert

Bol, bolca, oldukça geniş

Back 95

Generous

Front 96

Deha, dahi

Dahilik, dehalık

Back 96

Genius

Front 97

Hakiki, halis, orijinal

Back 97

Genuine

Front 98

Atıp kurtulmak, elden çıkarmak

Back 98

Get rid of

Front 99

Dev

Büyük şirket, dev şirket

Back 99

Giant

Front 100

Mutlu, memnun

Minnettar, minnet duyan

Back 100

Glad