Unit 2

Front 1

Ski, billiards,

Back 1

Kayak /kayak yapmak, bilardo/ falsolu vurmak, isteka

Front 2

Sport de lancé, canoe, equitation

Back 2

Sırık/ sırık atmak, kano/ kürek çekmek, bincilik/At binmek

Front 3

Sailing, Diving, tennis

Back 3

Yelkencilik/ yelken açmak, Dalış/dalmak/dalgış/palet/tüplü dalış, tenis/raket/servis atmak

Front 4

Wreste, oily wrestling

Back 4

Güreş, güreşmek, yağlı güreş

Front 5

Hunt, boxing, Natation, haltère, Jeux d'échec, karaté/ceinture, sport d'épée/épée

Back 5

Avcılık/avcı/avlanmak, boks/yumruklamak, Yüzme/yüzmek/kurbağalama, halter/kaldırmak, satranç/hamle, karate/kuşak, Eskrim/kılıç

Front 6

Footbol, Atlethism/start/finish/arrival, parachute/to jump

Back 6

Futbol/top sürmel/falsolu vurmak/gol atmak/penaltı, atletizm/koşu/başlangıç/bitiş/varış, paraşüt/atlamak

Front 7

Mental#physical, Individual sport#collective sport

Back 7

Zihinsel#bedensel, takım sporu#bireysel spor

Front 8

Sport clothes, sport field, sport rules

Back 8

Sport kıyafeti, spor sahası, oyunun kuralları

Front 9

Sport vehicle & means, specific aspects, medal, record

Back 9

Spor araç ve gereçleri, özgü yönleri, medalya, rekor

Front 10

Match, race

Back 10

Karşılaşma, yarış

Front 11

Supporters#opponents

Back 11

Taraflar# karşı taraf,rakip

Front 12

Come to an end, not to make sense, apaiser

Back 12

Sona ermek=bitmek, anlam verememek=nedenini anlayamamak, Ortalığı yatıştırmak=etrafındakileri sakinleştirmek

Front 13

Bir işi yaparken büyük zorluklar yaşamak, overflow

Back 13

Akla karayı seçmek, çok kalabalık olmak=dolup taşmak

Front 14

Intelligence, Creativity, foresight

Back 14

Zeka, yaratıcılık, öngü

Front 15

Severity, injury/to wound, death

Back 15

Şiddet, yaralanma/yaralamak, ölüm

Front 16

Environment balance, die out, generation, arm

Back 16

Doğanın dengesi, nesli tükenmek, silah

Front 17

Come back to yourself, control yourself

Back 17

Kendine gelmek, kendini zor tutmak

Front 18

Concentrate, to look at prs or thing deeply & forget yourself

Back 18

Kendini vermek, kendini alamamak

Front 19

Lose control emotionally, lose control yourself doing sth

Back 19

Kendini tutamamak, kendini kaybetmek

Front 20

Se donner beaucoup à une chose, Se recolter sois meme apres une maladie

Back 20

Kendini kaptırmak, kendini toplamak

Front 21

To hang, shake hands, to say hi, to meet

Back 21

Kucaklaşmak, tokalaşmak, selamlaşmak, buluşmak

Front 22

To look to each other, to annoy, give each other glad eyes, to yell, argue

Back 22

Bakışmak, sataşmak=sinirlemek=küsmek, paslaşmak, bağrışmak, tartışmak

Front 23

Reach, to study, to flit, overflow

Back 23

Ulaşmak, çalışmak, uçuşmak, taşmak

Front 24

To get stretched, to box, to cling each other, to push one to another

Back 24

Gerginleşmek, yumruklaşmak, yapışmak, itişmek

Front 25

Match status, cup, champiyonship, frienship, tournament elimination, final & semi final, match

Back 25

Maçın statüsü, kupa, şampiyonluk, dostluk, turnuva eleme, final, yarı final, maç

Front 26

Atmosphere, spectator, enthusiast audience, cheerleaders, cheers

Back 26

Atmosfer, seyirciler, ateşli taraflar, amigolar, tezahüratlar

Front 27

Atmosphere, spectator, enthusiast audience, cheerleaders, cheers

Back 27

Atmosfer, seyirciler, ateşli taraflar, amigolar, tezahüratlar

Front 28

Match period, contentious, tasteless, referee attitude, match stars

Back 28

Maç süresi, çekişmeli, zevksiz, hakemin tutumu, maçın yıldızları

Front 29

Match end, score, shampiyon holder

Back 29

Maç sonu, skor, şampiyon olma