Use LEFT and RIGHT arrow keys to navigate between flashcards;
Use UP and DOWN arrow keys to flip the card;
H to show hint;
A reads text to speech;
62 Cards in this Set
- Front
- Back
servant
|
hizmetçi, köle
|
|
get out
|
çözüm bulmak
|
|
strong
|
güçlü, kuvvetli
|
|
quiet life
|
sakin hayat yaşam
|
|
looking for
|
aranıyor
|
|
live quietly
|
başını dinlemek
|
|
quietest
|
en sessiz
|
|
from now
|
şu andan itibaren
|
|
timetable
|
saat tarife çizelge
|
|
port
|
bağlantı noktası
|
|
What do you mean?
|
ne demek istiyorsun?
|
|
each
|
her, herbiri
|
|
wide
|
geniş, tamamen, olabildigine
|
|
bring down
|
aşağıya indirmek, düşürmek
|
|
look after
|
ile ilgilenmek, göz kulak olmak
|
|
fix
|
düzeltmek, onarmak
|
|
warrant
|
garanti etmek, yetki vermek, izin belgesi
|
|
throw, threw
|
atmak, fırlatmak
|
|
take, took
|
almak, götürmek, yakalamak
|
|
push
|
itmek, basmak
|
|
through
|
boyunca, aracılığıyla, yoluyla, başından sonuna kadar
|
|
meat
|
et
|
|
every
|
her
|
|
over
|
üzerine, fazla, yukarıya
|
|
half-way
|
yetersiz, yarı saha çizgisi
|
|
some
|
bazı, biraz, birkaç
|
|
same
|
aynı, benzer, farksız
|
|
thickest
|
en kalın
|
|
thick
|
kalın, sıklık
|
|
weak
|
cılız, halsiz, kuvvetsiz
|
|
cannot
|
edememek, yapamamak
|
|
get dark
|
kararmak, akşam olmak, karanlık basmak
|
|
wanted
|
aranıyor, istedi, gerekli, ihtiyac var
|
|
cupboard
|
dolap, yüklük
|
|
brought
|
getirilen, celp edilen
|
|
bail
|
kefalet
|
|
pay
|
ödeme, ücret,
|
|
as quickly as
|
kadar çabuk
|
|
bought, bring
|
almak, getirmek, ikna etmek, kandırmak
|
|
catch
|
enselemek, yakalamak, tutmak
|
|
east
|
doğu
|
|
south
|
güney
|
|
mine
|
maden, benim, bana ait
|
|
possible
|
mümkün, olabilir
|
|
nourth
|
kuzey
|
|
worse
|
daha kötü
|
|
fell
|
düşmek
|
|
wet
|
ıslak,
|
|
which
|
hangi
|
|
better
|
daha iyi
|
|
round and round
|
daire çizere
|
|
hurt
|
acımak, ağrımak, kalbini kırmak
|
|
mean
|
kastetmek, anlamına gelmek
|
|
indians
|
kızıldereliler
|
|
get back
|
geri dönmek
|
|
look after
|
ilgilenmek, kollamak
|
|
more and more
|
gittikçe, gitgide
|
|
shout
|
bağrışmak
|
|
hate
|
nefret etmek, kin
|
|
built
|
yapılı, kurulmuş
|
|
mistake
|
hata, yanlışlık, yanlış anlaşılma
|
|
for the first
|
ilk kez
|