• Shuffle
    Toggle On
    Toggle Off
  • Alphabetize
    Toggle On
    Toggle Off
  • Front First
    Toggle On
    Toggle Off
  • Both Sides
    Toggle On
    Toggle Off
  • Read
    Toggle On
    Toggle Off
Reading...
Front

Card Range To Study

through

image

Play button

image

Play button

image

Progress

1/66

Click to flip

Use LEFT and RIGHT arrow keys to navigate between flashcards;

Use UP and DOWN arrow keys to flip the card;

H to show hint;

A reads text to speech;

66 Cards in this Set

  • Front
  • Back

Semude gözleri göre göre o nakayı verdik dişi deve

Elmalılı Hamdi Yazır Meali:17.59 - O istenilen âyetler (mu'cizeler) le risalet vermekten bizi men'eden de yoktur, ancak onları evvelki ümmetler tekzib ettiler, Semude gözleri göre göre o nakayı verdik de onunla kendilerine zulmettiler, halbuki biz o âyetleri ancak korkutmak için göndeririz

Kur'an'da lânetlenmiş bulunan o ağacı

Diyanet Meali:17.60 - Hani sana, "Muhakkak Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da, Kur'an'da lânetlenmiş bulunan o ağacı da sırf insanları sınamak için vesile yaptık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu, sadece onların büyük azgınlıklarını (daha da) artırdı.

Hiç ben, çamur hâlinde yarattığın kimse için saygı ile eğilir miyim?" demişti.

Diyanet Meali:17.61 - Hani meleklere, "Âdem için saygı ile eğilin" demiştik, onlar da saygı ile eğilmişlerdi. Yalnız İblis saygı ile eğilmemiş, "Hiç ben, çamur hâlinde yarattığın kimse için saygı ile eğilir miyim?" demişti.

zürriyyetini pek azı müstesna

Elmalılı Hamdi Yazır Meali:17.62 - Baksan a dedi: şu benim üzerime tekrim ettiğine, kasem ederim ki eğer beni Kıyamet gününe kadar te'hır edersen ben onun zürriyyetini pek azı müstesna olmak üzere mutlak kumandam altına alırım

şeytân, onlara aldatmadan

Süleyman Ateş Meali:17.64 - Onlardan gücünün yettiğini sesinle yerinden oynat; atlıların ve yayalarınla onların üzerine yaygarayı bas; mallarda ve evlâdlarda onlara ortak ol; onlara (çeşitli) va'dler yap (va'dlerinle onları oyala); şeytân, onlara aldatmadan başka bir şey va'detmez.

(gerçek) kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin olmayacaktır.

Diyanet Meali:17.65 - Şüphesiz, (gerçek) kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin olmayacaktır. Vekil olarak Rabbin yeter!

denizde gemiler

Elmalılı Hamdi Yazır Meali:17.66 - Rabbınız o kadirdir ki fadlından nasîb arayasınız diye sizin için denizde gemiler sevkediyor, hakıkaten o size rahîm bulunuyor

yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık."

Ali Bulaç Meali:17.70 - "Andolsun, biz Ademoğlunu yücelttik; onları karada ve denizde (çeşitli araçlarla) taşıdık, temiz, güzel şeylerden rızıklandırdık ve yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık."

âhirette de kördür,

Suat Yıldırım Meali:17.72 - Kim bu dünyada gerçekleri görmede kör ise, âhirette de kördür, hatta yol bulmadaki şaşkınlığı daha da beterdir.

sebat vermiş

Diyanet Meali:17.74 - Eğer biz sana sebat vermiş olmasaydık, az kalsın onlara biraz meyledecektin.

Namaz vakitleri

Elmalılı Hamdi Yazır Meali:17.78 - Güneşin kaymasından gecenin kararmasına kadar namazı güzel kıl, bir de kıraetiyle mümtaz olan sabah namazını, zira sabah Kur'anı hakıkaten meşhuddur (şühuda mazhardır)


Elmalılı Hamdi Yazır Meali:17.79 - Geceden de sana mahsus fazla bir namaz olarak uykudan kalk, Kur'an ile teheccüd kıl, yakındır ki rabbın seni bir makam-ı mahmud'a ba's ede.

doğruluk

Diyanet Meali:17.80 - De ki: "Rabbim! (Gireceğim yere) doğruluk ve esenlik içinde girmemi sağla. (Çıkacağım yerden de) beni doğruluk ve esenlik içinde çıkar. Katından bana yardımcı bir kuvvet ver."

Kur'ân'dan mü'minlere şifâ ve rahmet olan şeyler indiriyoruz.

Süleyman Ateş Meali:17.82 - Biz Kur'ân'dan mü'minlere şifâ ve rahmet olan şeyler indiriyoruz. Ama bu, zâlimlerin ziyanını artırmaktan başka bir katkıda bulunmaz.

Sana ruh hakkında soru soruyorlar.

Diyanet Meali:17.85 - Sana ruh hakkında soru soruyorlar. De ki: "Ruh, Rabbimin bileceği bir şeydir. Size pek az ilim verilmiştir."


Elmalılı Hamdi Yazır Meali:17.85 - Bir de sana ruhtan soruyorlar, de ki: ruh rabbımın emrindendir ve size ılimden ancak az bir şey verilmiştir

Kâfirler asla inanmıyor

Diyanet Meali:17.90 - (90-93) Dediler ki: "Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça; yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmadıkça; yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe; yahut Allah'ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe; yahut altından bir evin olmadıkça; ya da göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız. Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğe çıktığına da inanacak değiliz." De ki: "Rabbimi tenzih ederim. Ben ancak resûl olarak gönderilen bir beşerim."

Eğer yeryüzünde, (insanlar yerine) yerleşip dolaşan melekler olsaydı,

Diyanet Meali:17.95 - De ki: "Eğer yeryüzünde, (insanlar yerine) yerleşip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten bir melek peygamber indirirdik."

yüzleri yerde, körler, dilsizler ve sağırlar olarak toplayacağız

Muhammed Esed Meali:17.97 - Allah'ın yol gösterdiği kimsedir doğru yola erişen; O'nun saptırdığı kimselere gelince, böylelerini O'na karşı koruyacak kimse bulamazsın: Biz onları Kıyamet Günü, varacakları yer cehennem olmak üzere, yüzleri yerde, körler, dilsizler ve sağırlar olarak toplayacağız; (ve) ne zaman (ateş) yatışır gibi olsa, (onu hemen) harlı alevlerle onlar için canlandıracağız.

Gökleri ve yeri yaratan Allah'ın kendileri gibilerini yaratmaya kadir olduğunu görmediler mi?

Diyanet Meali:17.99 - Onlar, gökleri ve yeri yaratan Allah'ın kendileri gibilerini yaratmaya kadir olduğunu görmediler mi? Allah onlar için, hakkında hiçbir şüphe bulunmayan bir ecel belirlemiştir. Fakat zalimler ancak inkârda direttiler.

tükenir korkusuyla cimrilik ederdiniz. Zaten insan çok cimridir."

Diyanet Meali:17.100 - De ki: "Eğer siz Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, o zaman da tükenir korkusuyla cimrilik ederdiniz. Zaten insan çok cimridir."

Musâya açık açık dokuz âyet (mucize) verdik.

Hasan Basri Çantay Meali:17.101 - Andolsun ki biz Musâya açık açık dokuz âyet verdik. İşte İsrail oğullarına sor: O, bunlara geldiği vakit Fir'avn ona: «Musa, ben seni herhalde büyülenmiş sanıyorum» demişdi.

salâtında pek bağırma

Elmalılı Hamdi Yazır Meali:17.110 - De ki; Allah diyin rahman diyin hangisini deseniz hep onundur o en güzel isimler; bununla beraber salâtında pek bağırma, pek de gizleme ikisinin arası bir yol tut!

Hamd tanımı

Diyanet Meali:17.111 - Hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan, zillet ve âcizliğin gerektirdiği bir yardımcıya ihtiyacı bulunmayan Allah'a mahsustur de ve O'nu tekbir ile yücelt.

kalblerine rabıta verdik

Elmalılı Hamdi Yazır Meali:18.13 - Biz sana onların kıssalarını doğru olarak naklediyoruz: hakıkat bunlar, bir kaç genç yiğit rablarına iyman ettiler, biz de hidayetlerini artırdık ve kalblerine rabıta verdik

mağaraya çekilin

Diyanet Meali:18.16 - (İçlerinden biri şöyle dedi:) "Mademki onlardan ve Allah'tan başkasına tapmakta olduklarından yüz çevirip ayrıldınız, o hâlde mağaraya çekilin ki, Rabbiniz size rahmetini yaysın ve içinde bulunduğunuz durumda yararlanacağınız şeyler hazırlasın."



Elmalılı Hamdi Yazır Meali:18.16 - Madem ki onlardan ve Allahdan maada taptıklarından uzleti ıhtiyar ettiniz, o halde kehfe (mağaraya) çekilin ki sizin için rabbınız rahmetinden kısmet neşretsin ve size işinizden bir kolaylık hazırlasın

kehiflerinden sağ tarafa meyleder, battığı vakıt da onları sol tarafa makaslar

Elmalılı Hamdi Yazır Meali:18.17 - Güneşi görüyorsun â doğduğu vakıt kehiflerinden sağ tarafa meyleder, battığı vakıt da onları sol tarafa makaslar ve onlar, onun içinde bir geniş sahadadır, bu işte Allahın âyâtındandır, Allah her kime hidayet ederse işte o, irmiştir, her kimi de saptırırsa artık onu irşad edecek bir veliy bulamazsın

köpekleri de medhalde iki kolunu uzatmış

Elmalılı Hamdi Yazır Meali:18.18 - Bir de onları uyanıklar zannedersin halbuki uykudalardır ve biz onları sağa sola çeviririz, köpekleri de medhalde iki kolunu uzatmış, üzerlerine çıkıversen mutlaka onlardan döner kaçardın ve her halde onlardan dehşet dolardın

gümüş (varak)

Elmalılı Hamdi Yazır Meali:18.19 - Yine böyle onları ba's de ettik ki aralarında soruşsunlar diye: içlerinden bir söyliyen «ne kadar durdunuz?» dedi, bir gün yâhud bir günün birazı dediler, ne kadar durduğunuza dediler: rabbınız a'lemdir, şimdi siz birinizi şu gümüş paranızla şehre gönderin de baksın hangisi yiyecekçe daha temiz ondan size bir rızık getirsin, hem çok kurnaz davransın ve zinhar sizi birine sezdirmesin

Son Saat'in

Muhammed Esed Meali:18.21 - İşte bu yolla (insanların) dikkatini onların kıssası üzerine çektik, ki onların başına gelenler konusunda aralarında tartıştıkları zaman bilsinler ki, Allah'ın (ölümden sonraki kalkış konusundaki) vaadi bütünüyle gerçektir ve Son Saat'in gelip çatacağına hiç şüphe yoktur. Ve böylece (o şehrin ahalisinden) bazıları: Onların anısına bir anıt dikin; onların başına gelen her neyse, bunu en iyi Allah bilir dediler. Görüşleri genel kabul gören başkaları ise: Doğrusu, onların anısına mutlaka bir mescid yükseltmeliyiz! dediler.

yedidir ve sekizincileri köpekleri diyecekler(sayı değil mana)

Elmalılı Hamdi Yazır Meali:18.22 - Üçtür, dördüncüleri köpekleri diyecekler, beştir, altıncıları köpekleri diyecekler, gayb taşlama, yedidir ve sekizincileri köpekleri diyecekler, de ki onların adedlerine rabbım a'lemdir, onları ancak pek azı bilir, artık bunlar hakkında kimse ile zâhiri bir münakaşadan başka münakaşa etme ve bunlar hakkında onlardan kimseye bir şey sorma

Ben yarın mutlaka şöyle şöyle yapacağım deme!

Suat Yıldırım Meali:18.23 - (23-24) Hiçbir konuda: Allah’ın dilemesine bağlamaksızın, Ben yarın mutlaka şöyle şöyle yapacağım deme! Bunu unuttuğun takdirde Allah’ı zikret ve: Umarım ki Rabbim, doğru olma yönünden beni daha isabetli davranışa muvaffak kılar de.

onun kelimatını tebdil edecek yoktur

Elmalılı Hamdi Yazır Meali:18.27 - Öyle de ve rabbından sana vahyolunanı tilâvet eyle, onun kelimatını tebdil edecek yoktur ve ondan başka bir penah bulamazsın

Dünya ziynetini arzu ederek onlardan gözlerini ayırma

Elmalılı Hamdi Yazır Meali:18.28 - Nefsince de o kullarla beraber sabret ki sabah akşam (her vakıt) rablarına duâ eder cemalini isterler, sen Dünya ziynetini arzu ederek onlardan gözlerini ayırma ve o kimseye itaat etme ki kalbini zikrimizden gafil bırakmışız, keyfinin ardına düşmüş ve işi haddini aşmak olmuştur

artık dileyen iyman etsin, dileyen küfr,

Elmalılı Hamdi Yazır Meali:18.29 - Ve de ki: o hak rabbınızdandır, artık dileyen iyman etsin, dileyen küfr, çünkü biz, zalimler için öyle bir ateş müheyyâ kılmışızdır ki sertakları kendilerini kuşatmaktadır ve eger istigase ederlerse erimiş cesed gibi bir su ile imdad edilirler, yüzleri civirir, o ne fena içki ve o ne fena kurultay!

adamı örnek ver: Onlardan birine iki üzüm bağı vermiş, bağların çevresini hurmalarla donatmış

Diyanet Meali:18.32 - Onlara şu iki adamı örnek ver: Onlardan birine iki üzüm bağı vermiş, bağların çevresini hurmalarla donatmış, ikisinin arasına da bir ekinlik koymuştuk.

Sabah, akşam Rablerine, (sırf) Onun cemâlini dileyerek, düaa edenlerle beraber candan sabr (u sebat) et

Hasan Basri Çantay Meali:18.28 - Sabah, akşam Rablerine, (sırf) Onun cemâlini dileyerek, düaa edenlerle beraber candan sabr (u sebat) et. Dünyâ hayaatının zînetini arzu edib de gözlerini onlardan ayırma. Kalbine bizi anmakdan gaflet verdiğimiz, hevâ ve hevesine uymuş, işinde haddi aşmış kimselere boyun eğme.

üçyüz sene *9

Elmalılı Hamdi Yazır Meali:18.25 - Onlar kehiflerinde üçyüz sene durdular, dokuz da ziyade ettiler

iki adamı örnek

Diyanet Meali:18.32 - Onlara şu iki adamı örnek ver: Onlardan birine iki üzüm bağı vermiş, bağların çevresini hurmalarla donatmış, ikisinin arasına da bir ekinlik koymuştuk.


Diyanet Meali:18.35 - Derken kendine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: "Bunun sonsuza değin yok olacağını sanmıyorum."


Diyanet Meali:18.36 - Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Rabbime döndürülsem bile andolsun bundan daha iyi bir sonuç bulurum.

مَا شَاءَ اللّٰهُ لَا قُوَّةَ اِلَّا بِاللّٰه

وَلَوْلَا اِذْ دَخَلْتَ جَنَّتَكَ قُلْتَ مَا شَاءَ اللّٰهُ لَا قُوَّةَ اِلَّا بِاللّٰهِ اِنْ تَرَنِ اَنَا اَقَلَّ مِنْكَ مَالًا وَوَلَدًا۝



Diyanet Meali:18.39 - (39-40) "Bağına girdiğinde ‘Mâşaallah! Kuvvet yalnız Allah'ındır' deseydin ya!. Eğer benim malımı ve çocuklarımı kendininkilerden daha az görüyorsan, belki Rabbim bana, senin bağından daha iyisini verir. Seninkinin üzerine de gökten bir afet indirir de bağ kupkuru ve yalçın bir toprak hâline geliverir."

SADAKADA EN İYİSİNİ VER AYETİ

Bakara 267 . Ey iman edenler! Kazandıklarınızın değerli olanlarından ve yerden (topraktan) size rızık olarak çıkardıklarımızdan [infak] edin (verin)! (Size verilse), gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı [infak]a (vermeye) kalkışmayın!* Bilin ki şüphesiz Allah zengindir, övgüye layıktır.

ZEKATI AÇIKTAN VERME veya GİZLİ VERME DAHA İYİ

BAKARA 271.[Sadaka]ları açıktan verirseniz bu ne güzeldir!* Onları gizler de fakirlere öyle verirseniz, işte bu sizin için daha hayırlıdır. O (Allah) da sizin günahlarınızın bir kısmını örter.* Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır.

İFFETLERİNDEN DOLAYI ZENGİN ZANNEDİLEN FAKİRLER AYETİ

BAKARA 273 .(Yapacağınız yardımlar), kendilerini Allah yoluna adamış (oldukları için) yeryüzünde (kazanç amacıyla) dolaşamayan fakirler için (olsun)!* Bilmeyenler, onurlarından dolayı onları zengin sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. Onlar, yüzsüzlük ederek (bir şey) istemezler.* Şüphesiz ki Allah yaptığınız her iyiliği bilendir.

FAİZ YİYENLER ŞEYTAN ÇARPIŞ GİBİ AYETİ

BAKARA 275 . Faiz yiyenler, şeytan çarpmış kişilerin kalktıkları gibi kalkarlar.* Bu, onların “alışveriş de tıpkı faiz gibidir.” demeleri yüzündendir. (Oysa) Allah alışverişi helal kılmıştır; faizi ise haram kılmıştır. (Artık) kime Rabbinden bir öğüt gelir de (faizden) vazgeçerse, geçmişte olan (kazançları) kendisinindir.* Onun işi Allah’a (kalmış)tır. Kim de (tekrar faize) dönerse, işte onlar ateş halkıdır; orada [ebedî] kalıcıdır.

FAİZ BEREKETİ TÜKETİR AYETİ

BAKARA 276 Allah faizi siler (malın ve servetin bereketini giderir); [sadaka]ları ise artırır.* Allah küfre dalanları, günahta ısrar edenleri sevmez.

FAİZ ALACAKLARINI TERK EDİN AYETİ

BAKARA 278 Ey iman edenler! Allah’a karşı [takvâ]lı (duyarlı) olun! İnanıyorsanız, faizden (elinizde) kalan kısmı terk edin!

ALLAH VE RESÜLÜ FAİZCİLERE SAVAŞ AÇTIĞI AYET

BAKARA 279 (Böyle) yapmazsanız, Allah ve Elçisi tarafından (faizcilere açılan) savaştan haberiniz olsun!* tevbe ederseniz, malınızın aslı (anaparanız) sizindir. (Böylece) ne haksızlık edersiniz ne de haksızlığa uğramış olursunuz.*

BORCU DURUMU KÖTÜ İSE SADAKA SAYMAK İYİ AYETİ

BAKARA 280. (Borçlu) dardaysa eli genişleyinceye kadar ona zaman vermek (gerekir). Bilirseniz (alacağınızı) bağışlamanız sizin için hayırlı olandır.*

BORÇLAR KANUNU AYETİ

BAKARA 282

Dünya menfaatleri nelerdir

Ali imran 14- Nefsanî arzulara, (özellikle) kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir. Halbuki varılacak güzel yer, Allah'ın katındadır.



(3-Âl-i İmran) (3. Cüz-2. Hizb)


Mealli Kur'an - 50

Meryem annemizin annesi duası

Ali imran 36- Onu doğurunca, Allah, ne doğurduğunu bilip dururken: Rabbim! Ben onu kız doğurdum. Oysa erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Kovulmuş şeytana karşı onu ve soyunu senin korumanı diliyorum, dedi.



(3-Âl-i İmran) (3. Cüz-3. Hizb)


Mealli Kur'an - 53

Meryem bitki gibi yetiştirdi

Ali imran 37- Rabbi Meryem'e hüsnü kabul gösterdi; onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriyya'yı da onun bakımı ile görevlendirdi. Zekeriyya, onun yanına, mâbede her girişinde orada bir rızık bulur ve "Ey Meryem, bu sana nereden geliyor?" der; o da: Bu, Allah tarafındandır. Allah, dilediğine sayısız rızık verir, derdi.



(3-Âl-i İmran) (3. Cüz-3. Hizb)


Mealli Kur'an - 53

Zekeriya aleyhisselam Hazreti Meryem’in neyi iyidir

Teyzesinin kocası

Hazreti Zekeriya oğlunun ismi

Ali imran 39- Zekeriyya mâbedde durmuş namaz kılarken melekler ona şöyle nida ettiler: Allah sana, kendisi tarafından gelen bir Kelime'yi tasdik edici, efendi, iffetli ve sâlihlerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdeler.



(3-Âl-i İmran) (3. Cüz-3. Hizb)


Mealli Kur'an - 54

Hazreti zekeriya oğlun nedir

Yahya peygamber

Hazreti zekeriya oğlun nedir

Yahya peygamber

Yahya peygamber hangi peygamberi tasdik eder

Hazreti İsa

İsa as. Müjdelenmesi

Ali imran 45- Melekler demişlerdi ki: Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir Kelime'yi müjdeliyor. Adı Meryem oğlu İsa'dır. Mesîh'tir; dünyada da, ahirette de itibarlı ve Allah'ın kendisine yakın kıldıklarındandır.



(3-Âl-i İmran) (3. Cüz-3. Hizb)


Mealli Kur'an - 54

Hazreti Meryem künefe yök’ün

Ali imran 47- Meryem: Rabbim! dedi, bana bir erkek eli değmediği halde nasıl çocuğum olur? Allah şöyle buyurdu: İşte böyledir, Allah dilediğini yaratır. Bir işe hükmedince ona sadece "Ol!" der; o da oluverir.



(3-Âl-i İmran) (3. Cüz-3. Hizb)


Mealli Kur'an - 55

Zekat ayetleri

Tevbe 60.Sadaka]lar Allah’tan bir farz olarak* ancak yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, kalpleri (İslam’a) ısındırılmış olanlara,* (özgürleşmek isteyen) kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolcu(lar)a mahsustur. Allah bilendir, doğru hüküm verendir.*

Hac’ın farz ayeti

Ali imran 97- Orada apaçık nişâneler, (ayrıca) İbrahim'in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse bilmelidir ki, Allah bütün âlemlerden müstağnîdir.



(3-Âl-i İmran) (4. Cüz-1. Hizb)


Mealli Kur'an - 61

İlk mabet nedir

Ali imran 96 .Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev (mâbet), Mekke'deki (Kâbe)dir.



(3-Âl-i İmran) (4. Cüz-1. Hizb)


Mealli Kur'an - 61

Müslümanlar olarak can veren ayeti

Ali imran 102.Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin.



(3-Âl-i İmran) (4. Cüz-1. Hizb)


Mealli Kur'an - 62

İyiliği emreder kötülüğü men ayeti

Ali imran 114- Onlar, Allah'a ve ahiret gününe inanırlar; iyiliği emreder, kötülükten menederler; hayırlı işlere koşuşurlar. İşte bunlar iyi insanlardandır.



(3-Âl-i İmran) (4. Cüz-1. Hizb)


Mealli Kur'an - 63

Kendi dışımızdakileri sırdaş edinmeyin

Ali imran 118- Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, âyetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz.



(3-Âl-i İmran) (4. Cüz-1. Hizb)


Mealli Kur'an - 64

Faiz ayeti

Ali imran 130- Ey iman edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.



(3-Âl-i İmran) (4. Cüz-1. Hizb)


Mealli Kur'an - 65

Takva sahipleri özellikleri

134- O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.



(3-Âl-i İmran) (4. Cüz-2. Hizb)


Mealli Kur'an - 66



135- Yine onlar ki, bir kötülük yaptıklarında, ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe-istiğfar ederler. Zaten günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde, bile bile ısrar etmezler.



(3-Âl-i İmran) (4. Cüz-2. Hizb)


Mealli Kur'an - 66

Cennete gidecekler kimler


Ali imran 142- Yoksa Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete gireceğinizi mi sandınız?



(3-Âl-i İmran) (4. Cüz-2. Hizb)


Mealli Kur'an - 67