• Shuffle
    Toggle On
    Toggle Off
  • Alphabetize
    Toggle On
    Toggle Off
  • Front First
    Toggle On
    Toggle Off
  • Both Sides
    Toggle On
    Toggle Off
  • Read
    Toggle On
    Toggle Off
Reading...
Front

Card Range To Study

through

image

Play button

image

Play button

image

Progress

1/90

Click to flip

Use LEFT and RIGHT arrow keys to navigate between flashcards;

Use UP and DOWN arrow keys to flip the card;

H to show hint;

A reads text to speech;

90 Cards in this Set

  • Front
  • Back
  • 3rd side (hint)

For a long time

Uzun zamandır, epeydir.

work for a long time


uzun süre çalışmak

at least

En azından

solve at least 100 questions daily


günde en az yüz soru çözmek

Fall asleep

Uykuya dalmak, uyuyakalmak

fall asleep on the bed


yatakta uyuyakalmak

improve

Geliştirmek, arttırmak

improve oneself


kendini geliştirmek

in between

arada,arasında

between four in the afternoon and midnigh


öğleden sonra dört ile gece yarısı arasında

Remember

Hatırlamak, anımsamak

start to remember


hatırlamaya başlamak

Spend

Harcamak, geçirmek (geceyi vb)

spend the night


gecelemek




spend to the last penny


son kuruşuna kadar harcamak

Awesome

müthiş,harika,mükemmel

look awesome


harika görünmek

Luckily

çok şükür,şans eseri

luckily I had a mother


neyse ki annem vardı

Prefer

Tercih etmek, yeğlemek

prefer staying at home


evde oturmayı/kalmayı tercih etmek

Get along with

İyi anlaşmak, iyi geçinmek

do you get along with your parents?


ailenle iyi geçiniyor musun?

Share

Paylaşmak, hisse, pay

Share your screen


Ekranı paylaş

Most of

Çoğu, büyük bölümü

spend most of one's time sleeping


zamanının çoğunu uyuyarak geçirmek

Be fond of

hastası olmak, düşkün olmak

be madly fond of


deli divane olmak

Roommate

Oda arkadaşı

Residence

Mesken, ikamet, konut

change residence


mekanı değiştirmek

Parent

Ebeveyn, soy, anne/baba

become a parent


evlat sahibi olmak

Pretty well

Neredeyse, büyük ölçüde, çok iyi

But I think I understand you pretty well.




Ama seni çok iyi anladığımı düşünüyorum.

Stranger

Yabancı, eloğlu

feel like a stranger


yabancı gibi hissetmek

Relative

Akraba

patient relative


hasta yakını

Skating

Paten yapmak

Ice skating





Buz pateni

Enthusiasm

Heves, coşku

Curb your enthusiasm till next time





Hevesini başka sefere sakla

Passion

Hırs, tutku, heves

Kiss with passion





Tutku ile öpüşmek

Enjoyment

Haz, beğenme, ağız tadı

Spoil the enjoyment of





Ağzının tadını bozmak

Treadmill

Koşu bandı

Run on a treadmill






Koşu bandı üzerinde koşmak

Hedache

Baş ağrısı, baş belası

Have a terrible headache





Korkunç bir baş ağrısı çekmek

Because of

Nedeniyle, dolayı

Concentrate

Yoğunlaşmak, konsantre olmak

Be unable to concentrate





Konsantre olamamak

Disappear

Ortadan kaybolmak, yok olmak

Disappear in a puff of smoke






Sırra kadem basmak

incredable

İnanılmaz

An incredible story





İnanılmaz bir hikaye

Neighborhood

Komşu, semt, çevre

called

İsimlendirilen, adlı, diye

What is your neighborhood park called?



Mahalle parkınızın adı nedir ?

Jog

Koşu yolu, sallamak

Go for a stroll

Dolaşmak, gezmek

Exercise

Egzersiz

Socialize

Sosyalleşmek, kaynaşmak

Nearby

Yakında

a few

Birkaç

away

Uzak

Behind

Arkasında

Almost

Hemen hemen, neredeyse

Twice a week

Haftada iki kez

On weekends

Hastasonlarında

Where are you heading to

Nereye gidiyorsun

Still

Yine de

Satisfaction

Memnuniyet

Work out

Egzersiz yapmak

Hit the gym

Spor salonuna gitmek, vücut yapmak

Notice

Fark etmek, farkına varmak

Depend

Bağlı olmak

Healthy

Sağlıklı

Can be a drag

Sıkıcı olmak

co-workers

İş arkadaşları

Various

Çeşitli

Around

Etrafında

Abroad

Yurtdışı

Trip

Seyahat, yolculuk

Memorable

Unutulmaz

Scenery

Manzara

Ruins

Kalıntı, harabe

Pasta

Makarna

Highlight

Belirtmek, altını çizmek

Gosh

Vay canına, hay Allah

Miss

Özlemek, kaçırmak, Iskalamak

Butterflies in my stomach

Karnımda kelebekler uçuşuyor

Nervous

Gergin, sinirli

Damp

Nemli, rutubetli

Slightly

Biraz

Slightly wet

Hafif nemli

Place

Yer, mekan

What would you do?

Ne yaparsın?

Stepped

Adım atmak

Socks

Çorap

Deal

Anlaşma

Be in charge of

Sorumlu olmak

Act on

Harekete geçmek

Dispose of

Elden çıkarmak

Decay

Çürümek

Have you ever

Senin hiç

How does a decayed fruit smell?

Çürük meyveler nasıl kokar ?

Decline

Reddetmek

Grow

Büyümek, büyütmek

Worse

Kötü, daha kötüsü

Purchase

Satın alma

Have you ever been declined during a purchase?

Bir satın alma işlemi sırasında hiç reddedildin mi ?

How did you feel?

Nasıl hissettin?

Opinion

Fikir, düşünce

Person

Kişi,

Spouse

Eş, hayat arkadaşı

Honest

Namuslu, dürüst