Use LEFT and RIGHT arrow keys to navigate between flashcards;
Use UP and DOWN arrow keys to flip the card;
H to show hint;
A reads text to speech;
62 Cards in this Set
- Front
- Back
wet behind the ears |
deneyimsiz |
|
anoint |
kutsama, kutsal yağ sürme |
|
loony |
Kaçık, deli, çılgın |
|
rake |
tırmıkla düzeltmek |
|
beneath |
altında |
|
perpetual |
aralıksız, bitmek tükenmek bilmez |
|
array |
Dizi, sıra |
|
pioneer |
Öncü |
|
subversive |
yıkıcı |
|
percolate |
Damla damla sızmak veya süzülmek Yavaş yavaş yayılmak veya ilerlemek |
|
illicit |
yasaya aykırı |
|
bootleg |
yasadışı üretilmiş veya satılmış malzeme |
|
ubiquitous |
Sık rastlanan |
|
frustrated |
hayal kırıklığına uğramış |
|
aghast |
ödü patlamış, şaşırmış |
|
cede |
feragat etmek, bırakmak |
|
be better off |
Daha iyi olmak |
|
exemplify |
Örnek olmak, örnek göstermek |
|
latitude |
Enlem, paralel, rahatlık, özgürlük |
|
glum |
Asık suratlı |
|
cranky |
Asabi |
|
deprivation |
Mahrumiyet |
|
veer |
Sapmak, dümen kırmak |
|
relic |
Tarihi veya dini öneme sahip kalıntı |
|
deduction |
Finansal kesinti, mantıksal çıkarım |
|
antithesis |
antitez |
|
replete |
Aşırı derecede dolu, zengin içerikli |
|
audacious |
Cüretkar, küstah |
|
sovereignty |
Egemenlik, saltanat |
|
whereabout |
nerelerde, nerelere |
|
cavern |
Büyük mağara, oyuk |
|
warren |
tavşan kolonisi |
|
paltry |
Değersiz, önemsiz |
|
gripe |
Sızlanmak, şikayet etmek |
|
deaden |
bir şeyin etkisini azaltmak |
|
weed out |
Ayıklamak (Sort, ayıklamak ve sınıflandırmak) |
|
to scratch out |
Üstünü çizmek |
|
collide |
Çarpmak, çarpışmak, zıt görüşte olmak |
|
potent |
güçlü, kuvvetli |
|
contagious |
Bulaşıcı |
|
ludicrous |
gülünç |
|
scaffolding |
Yapı iskelesi veya öğrenme sürecini destekleyici yapı |
|
vocation, vacation |
Meslek, tatil |
|
surgeon |
Cerrah, operatör doktor, operatör |
|
a bill of lading |
Konşimento |
|
rage |
Hiddetli, öfke, köpürme |
|
ambivalent |
çelişkili duygular içinde olma |
|
retaliation |
Misilleme |
|
foursome |
Dörtlü gurup |
|
crouch |
Çömelmek |
|
grown-up |
Yetişkin |
|
compliance |
uyum |
|
seek (sought) |
aramak, bulmaya çalışmak |
|
waft |
hafifçe süzülmek, hafif bir rüzgarla taşınmak veya yayılmak |
|
veritable |
hakiki, gerçek, tam "truly" or "literally. |
|
atrocity |
Zulüm, vahşet |
|
weary of |
usanmak |
|
inadvertently |
kazara |
|
wound up |
Gergin veya endişeli olma |
|
remedial |
İyileştirici |
|
enthralled |
büyülenmiş |
|
inscrutable |
akıl almaz |