• Shuffle
    Toggle On
    Toggle Off
  • Alphabetize
    Toggle On
    Toggle Off
  • Front First
    Toggle On
    Toggle Off
  • Both Sides
    Toggle On
    Toggle Off
  • Read
    Toggle On
    Toggle Off
Reading...
Front

Card Range To Study

through

image

Play button

image

Play button

image

Progress

1/422

Click to flip

Use LEFT and RIGHT arrow keys to navigate between flashcards;

Use UP and DOWN arrow keys to flip the card;

H to show hint;

A reads text to speech;

422 Cards in this Set

  • Front
  • Back
  • 3rd side (hint)

가다

gitmek

놀다

oynamak

bahçede oynamak

자다

uyumak

okumak

쓰다

yazmak

수영하다

yüzmek

마시다

içmek

açmak

주다

vermek

공부하다

ders çalışmak

세수하다

yüzünü yıkamak

쇼핑하다

alışveriş yapmak

숙제하다

ödev yapmak

운동하다

spor yapmak

이야기하다

konuşmak

일하다

çalışmak

전화하다

telefon etmek

아침 식사하다

kahvaltı etmek

점심 식사하다

öğle yemeği yemek

녁 식사하다

akşam yemeği yemek

받다

almak

보다

izlemek

듣다

dinlemek

가르치다

öğretmek

빌리다

ödünç almak

추다

dans etmek

만나다

buluşmak

배우다

öğrenmek

치다

oynamak

tenis vs.

등산하다

dağa tırmanmak

여행하다

seyahat etmek

끝나다

bitmek

모르다

bilmemek

사다

satın almak

아프다

hasta olmak

결혼하다

evlenmek

빨래하다, 세탁하다

çamaşır yıkamak

요리하다

yemek yapmak

이사하다

taşınmak

인터넷하다

internet kullanmak

청소하다

temizlemek

업하다

mezun olmak

노래하다

şarkı söylemek

준비하다

hazırlanmak

초대하다

davet etmek

기다리다

beklemek

사용하다

kullanmak

농구하다

basketbol oynamak

보내다

göndermek

하다

sevmek

오다

gelmek

일어나다

uyanmak

말하다

konuşmak, söylemek

산책하다

yürüyüşe çıkmak

도착하다

varmak

돈을 찾다

para çekmek

돈을 보내다

para göndermek

가지고 오다/ 가져오다

getirmek

찾다

aramak, bakmak

to look for

나가다

dışarı çıkmak

go out

걷다

yürümek

고르다

seçmek

걸리다

zaman almak, sürmek

사진을 찍다

fotoğraf çekmek

담배를 피우다

sigara içmek

기분이 나쁘다

kötü hissetmek

타다

binmek

내리다

inmek

시작하다

başlamak

다니다

katılmak

sürekli gitmek

운전하다 / 드라이브하다

araba sürmek

출장을 가다

iş seyahatine gitmek

아르바이트하다

yarı zamanlı çalışmak

낚시하다

balık tutmak

스쿠버다이빙하다

dalış yapmak

편지를 쓰다

mektup yazmak

잘 지내다

iyi olmak

연습하다

pratik yapmak

구경하다

geziye gitmek

쓰다

takmak (gözlük, şapka)

입다

giymek

보여 주다

göstermek

신다

giymek (ayakkabı)

문하다

soru sormak

쳐다보다

doğrudan bakmak

알다

bilmek

생각하다

düşünmek

물어보다

sormak

대답하다

cevap vermek

현금으로 하다/사다

peşin ödemek/almak

사인하다

imzalamak

목욕하다, 샤워하다

duş almak

잘못 듣다

iyi duymamak

머리를 자르다

saç kestirmek

쉬다

dinlenmek

뛰다

koşmak

배가 고프다

aç olmak

목이 마르다

susamış olmak

늦다

geç kalmak

날다

uçmak

필요하다

ihtiyaç olması

약을 먹다

ilaç almak

나다

ateşi olmak

감기에 걸리다

soğuk almak

오래하다

uzun süre yapmak

다리미질하다

ütü yapmak

낫다

iyileşmek

시험을 보다

sınava girmek

걱정하다

endişelenmek

복습하다

gözden geçirmek

자전거를 타다

bisiklet sürmek

야구를 하다

bezbol oynamak

축구를 하다

futbol oynamak

태권도를 하다

tekvando yapmak

테니스를 치다

tenis oynamak

골프를 치다

golf oynamak

탁구를 치다

masa tenisi oynamak

스키를 타다

kayak yapmak

스케이트를 타다

paten kaymak

피아노를 치다

piyano çalmak

치다

gitar çalmak

빌려 주다

ödünç vermek

하다

iyi yapmak/olmak

되다

olmak

become


좋은 학생이 되

기분이 안 좋다

ruh halinin iyi olmaması

배우러 다니다

öğrenmek için katılmak

안내하다

rehberlik etmek

guide

열심히 공부하다

sıkı çalışmak

공부를 열심히 하다

도와주다

yardım etmek

소풍을 가다

pikniğe gitmek

이기다

kazanmak

선물을 받다

hediye almak

관광하다

şehir turu yapmak

to go sightseeing

생기다

meydana gelmek

happen

다이어트를 하다

diyet yapmak

살이 찌다

kilo almak

돈이 필요하다

paraya ihtiyacı olmak

서류를 만들다

evrak hazırlamak

일을 끝나다

işi bitirmek

다른 일이 있다

yapacak başka işi olmak

고장이 나다

bozulmak, çalışmamak

돌아오다

geri gelmek

return

고치다

tamir etmek

전화가 오다

telefonun çalması

길이 막히다

trafiğe takılmak

약속에 늦다

randevuya geç kalmak

번지점프를 하다

bungee jumping yapmak

불을 켜다

ışığı açmak

휴대전화를 끄다

telefonu kapatmak

turn off

추천하다

tavsiye etmek

만들어 주다

yapıp vermek

pişirip vermek

부탁하다

iyilik istemek

istekte bulunmak

넣다

koymak

put in

섞다

karıştırmak

to mix

굽다

ızgara yapmak

갖다 주다

getirip vermek

시키다

sipariş etmek

배달이 되다/배달하다

paket servis sağlamak

구경하다

etrafa bakmak

사다 주다

satın alıp vermek

방문하다

ziyaret etmek

돈이 많이 있다

çok parası olmak

친구들이 많다

çok arkadaşı olmak

큰 소리로 읽다/말하다/이야기하다

yüksek sesle okumak/konuşmak

배가 아프다

karın ağrıması

목이 아프다

boğazı ağrımak

건강이 안 좋다

sağlığı iyi olmamak

좋은 학생이 되다

iyi öğrenci olmak

소개하다

tanıtmak, tanıştırmak

소개를 받다

birisinin bana tanıtılması

소개해 주다

birisinin başkasına tanıtılması

맛있게 먹다

yemeğin tadını çıkarmak

일이 생기다

bir problemin ortaya çıkması

휴대전화를 켜다

telefonu açmak

turn on

설명하다

açıklamak

인사하다

selamlaşmak

잘못 쓰다

yazım hatası yapmak

묻다

sormak

알아맞히다

doğru tahmin etmek

잊어버리다

unutmak

알리다

bilgilendirmek

사귀다

çıkmak, ilişki kurmak

전공하다

uzmanlaşmak

따라하다

tekrar etmek

예습하다

ders hazırlığı yapmak

조깅하다

hızlı yürüyüş yapmak

통화하다

telefonla konuşmak

단어를 외우다

kelime ezberlemek

을 하다

restoran işletmek

확인하다

kontrol etmek

일을 다 하다

tüm işi bitirmek

그만두다

işi bırakmak

놀라다

şaşırmak

지각하다

geç kalmak

derse, işe

눈을 뜨다

gözünü açmak

스에서 내리다

otobüsten inmek

알람 시계를 맞추다

alarm kurmak

등록하다

kayıt olmak

떠나다

ayrılmak

sevdiğim yere

사업하다

ticari iş yapmak

정리하다

(odayı) toplamak/düzenlemek

스트레칭하다

esneme hareketleri yapmak

씻다

yıkamak (el gibi)

마음에 들다

hoşa gitmek

계단으로 올라가다

merdivenden çıkmak

엘리베이터를 타다

asansöre binmek

이를 닦다, 양치질하다

diş fırçalamak

전화를 받다

telefona cevap vermek

쭉 가다

düz gitmek

베드민턴을 치다

badminton oynamak

할 일이

yapacak çok işi olmak

신나다

heyecanlanmak

시간이 나다

boş zamanı olmak

결석하다

devamsızlık yapmak

붙이다

yapıştırmak

연기하다

ileri tarihe atmak

늘다

arttırmak, geliştirmek

손을 들다

el kaldırmak

자리에서 일어나다

yerinden kalkmak

코를 풀다

burun sümkürmek

어울리다

yakışmak

팔다

satmak

(-으로) 바꾸다

... ile değiştirmek

버리다

atmak

환불받다

geri ödeme almak

꺼내다

çıkarmak

볶다

kavurmak

썰다

doğramak

양념하다

terbiye etmek

익다

pişmek

물을 끓이다

su kaynatmak

끄다

ocağı söndürmek

개업하다

işyeri açmak

자르다

kesmek

전하다

iletmek

취직하다

işe girmek

벌다

kazanmak (para)

설거지하다

bulaşık yıkamak

묵다

kalmak

stay

시험를 잘 보다

sınavın iyi geçmesi

시험을 못 보다

sınavın kötü geçmesi

차를 세우다

araba park etmek

앉아 있다

oturuyor olmak

서 있다

ayakta duruyor olmak

가져가다

götürmek

이용하다

kullanmak

완성하다

tamamlamak

웃다

gülmek

하다

takmak (atkı, küpe, kolye)

끼다

takmak (eldiven)

잃어버리다

kaybetmek

빈칸을 채우다

boşluğu doldurmak

추측하다

tahmin etmek

늦잠을 자다

fazla uyumak

보이다

gözükmek

싸우다

çekişmek, tartışmak

고민이 있다

endişeleri olmak

몸이 안 좋다

fiziksel olarak iyi hissetmemek

경영학을 전공하다

işletme okumuş olmak

힘이 없다

enerjisi olmamak

울다

ağlamak

움직이다

haraket etmek

세차하다

araba yıkamak

지나가다, 건나다

geçmek

운이 없다

şansı olmamak

계획을 세우다

plan yapmak

데려오다

birisini getirmek

비교하다

karşılaştırmak

그림을 그리다

resim çizmek

닮다

benzemek (insan)

감동하다

duygulanmak

불평하다

şikayet etmek

조언하다

akıl vermek

조심하다, 주의하다

dikkat etmek

다치다

incitmek

기침이 나다

öksürmek

다 낫다

tamamen iyileşmek

마사지를 받다

masaj yaptırmak

목이 붓다

boğazı şişmek

소화가 안 되다

hazımsızlık problemi olmak

허리가 아프다

beli ağrımak

멀미하다

tutmak (araba, gemi vs.)

씹다

çiğnemek

땀을 흘리다

terlemek

을 자다

şekerleme yapmak

마사지를 하다

masaj yapmak

팔다리가 아프다

el ve ayakları ağrımak

고생하다

zor zaman geçirmek

도둑맞다

çalınmak

말이 통하다

aynı dili konuşmak

기차를 잘못 타다

yanlış trene binmek

들리다

uğramak

정하다

karar vermek

냄새 맡다

koklamak

농담하다

şaka yapmak

잠들다

uyuya kalmak

죽다

ölmek

돌아가시다

vefat etmek

즐기다

hoş ve eğlenceli zaman geçirmek

승진하다

terfi etmek

약혼하다

nişanlanmak

뜻하다

anlama gelmek

다리를 떨다

bacakları huzursuzca titretmek

옮기다

taşımak

퇴근하다

paydos etmek

사 입다

alıp giymek

염색하다

boyamak

이해하다

anlamak

생각 나다

aklına gelmek

기억하다

hatırlamak

알아듣다

(dinleyerek) anlamak

결심하다

karar vermek, kendi kendine söz vermek

믿다

inanmak, güvenmek

궁금하다

merak etmek, endişelenmek

하품하다

esnemek

벗다

çıkarmak (giysi)

헤어지다

ayrılmak

붓다

şişmek (boğaz), dökmek

기대하다

dört gözle beklemek

적다

yazıya dökmek

진찰하다

muayene etmek

주사를 맞다

iğne olmak

피하다

kaçınmak

잠에서 깨다

uykudan uyanmak

이를 갈다

diş gıcırdatmak

잠꼬대하다

sayıklamak

코를 골다

horlamak

잠을 설치다

uykuyu alamamak

눕다

uzanmak

기다

açılmak (dükkan)

서다, 멈추다

durmak

누르다

basmak (tuşa)

나오다

yayınlanmak

선택하다

seçmek, tercih etmek

합격하다

geçmek, sınavı kazanmak

일광욕하다

güneşlenmek

드라이하다

kurutmak

예약하다

yer ayırtmak

바르다

sürmek (krem)

취소하다

iptal etmek

신청하다

başvurmak

모이다

toplanmak

반납하다

iade etmek

규칙을 지키다

kurallara uymak

출력하다

çıktı almak

경험하다

deneyimlemek

생각을 깊게 하다

derin düşünmek

비밀을 지키

sır tutmak

유행하다

yaygın/moda olmak

콘센트에 꽂다

prize takmak

인쇄하다

yazdırmak, basmak

클릭하다

tıklamak

연결하다

bağlamak, bağlantı kurmak

관람하다

seyretmek(film, tiyatro)

(-이/가) 남다

kalmak (remain)

무시하다

hor görmek, küçümsemek

포장하다

paketlemek

물에 빠뜨리다

suya düşürmek

만족하다

memnun olmak

지원하다

başvurmak(okul, şirket)

경쟁률이 높다

rekabetin yüksek olması

격려하다

cesaretlendirmek

문의하다

danışmak

경험을 쌓다

deneyim kazanmak

가방을 싸다

bavul hazırlamak

관심이 있다

ilgili olmak, ilgilenmek

다운로드하다

indirmek

번호표를 뽑다

sıra numarası almak

연장하다

uzatmak (sözleşme)

깨지다

kırılmak, bozulmak

보관하다

muhafaza etmek

보호하다

korumak, kollamak

두고 가다

birşeyi bırakıp gitmek

분리하다

ayırmak, bölmek

행동하다

davranmak, hareket etmek

외식하다

dışarıda yemek

말리다

kurutmak

머리를 말리다

saç kurutmak

갈아 입다

giysi değiştirmek

때리다

vurmak, dövmek

욕하다

küfür etmek

짓다

inşa etmek

사랑에 빠지다

aşık olmak

부럽다

kıskanmak, gıpta etmek

넘어지다

düşmek

눈을 감다

göz kapatmak

시도하다

denemek

그립다

özlemek

모르는척하다

görmemezlikten gelmek, aldırmamak

반대하다

karşı koymak, karşı olmak

포기하다

vaz geçmek, pes etmek

호출하다

çağırmak (ofise)

둘러 보다

etrafına bakmak

물다

ısırmak

채우다

doldurmak

착각하다

yanlış anlamak

진정하다

sakin olmak

자라다

büyümek

선호하다

tercih etmek

prefer

세 놓다

kiralamak

시간을 낭비하다

zamanı (boşa) harcamak

수리하다

onarmak

repair

마주치다

karşılaşmak

숨기

saklamak

느끼다

hissetmek

한국어가 늘다

koreceyi geliştirmek

해결하다

sorun çözmek, halletmek

돈을 모으다

para biriktirmek

보튼을 누르다

tuşa basmak

예매하다

önceden bilet almak, rezervasyon yapmak

(에) 적응하다

alışmak, adapte olmak

전달하다

iletmek, ulaştırmak, teslim etmek

밟다

ayak basmak

구하다

bulmak (eleman)

제안하다

önermek, teklif etmek

반씩 내다

yarı yarıya ödemek

나누다

paylaşmak, bölüşmek

자신감이 생기다

özgüven kazanmak

새다

sızmak

박수치다

alkışlamak

위로하다

teselli etmek

칭찬하다

övmek, iltifat etmek