• Shuffle
    Toggle On
    Toggle Off
  • Alphabetize
    Toggle On
    Toggle Off
  • Front First
    Toggle On
    Toggle Off
  • Both Sides
    Toggle On
    Toggle Off
  • Read
    Toggle On
    Toggle Off
Reading...
Front

Card Range To Study

through

image

Play button

image

Play button

image

Progress

1/176

Click to flip

Use LEFT and RIGHT arrow keys to navigate between flashcards;

Use UP and DOWN arrow keys to flip the card;

H to show hint;

A reads text to speech;

176 Cards in this Set

  • Front
  • Back
abideler ve asar-ı atika
anıt ve abideler
abluka
bir devletin dışarı ile olan ilişkilerini zor kullanarak kesmek
acenta
ticari mümessil ticari vekil, satış memuru veya müstahdem gibi bir sıfatı olmaksızın bir sözleşmeye dayanarak belirli bir bölge içinde daimi bir suretle ticari bir işletmeyi ilgilendiren akidlerde aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinen kimse (TTK 116 vd.)
acele itiraz
verilen kararın tefhim yada tebliğinden itibaren belirli bir süre içerisinde ( genellikle bir hafta ) yapılması gereken, kanunda açıkça sayılan itiraz türüdür. itiraz üzerine kararı veren makam değil itiraz mercii bir karar verir. (CMUK. 304)
acir
kiraya veren kimse
aciz
bir şahsın borçlarını ödeyemeyecek durumda bulunması
aciz vesikası
alacaklı alacağının tamamını alamamışsa kalan miktar için kendisine verilen vesika (İİK 143)
açık artırma
bir malın, teklif veren kişiler arasında en yüksek bedeli öneren kimseye satılmasını sağlayan satış biçimi.
ada
çevresi yollarla sınırlandırılmış bulunan, çeşitli parselleri kapsayan arsa parçası.
adem-i ifâ
yapmamak; yerine getirmemek; borcu ödememek
adâd
adetler; sayılar
adem-i iştirak
katılmamak
adalet
haklılık; hakka uygunluk
adem-i selahiyet
yetkisizlik
adem-i vüsuk
gercek olmamak
adi kira
kiraya verenin, belli bir ücret karşılığında bir şeyin kullanılmasını kiracıya bıraktığı sözleşme.
adi şirket
iki veya daha çok kimsenin, ortak bir amaca ulaşmak için emeklerini ve mallarını birleştirmeyi kabul ettikleri sözleşme ile kurulan ortaklık.
ahar
başkası; üçüncü kişi; yabancı
adlî kaza
cezai, hukuki, ticari, nizalı, nizasız yargı
ahde vefa
söze bağlılık, sözleşmeye bağlılık
adlî müzaharet
adli yardım
âhir
son; sondaki; en son; en sondaki
ağlep
kuvvetli; büyük
ahit
söz verme
ahkam
hükümler
ahkâmı huzuriyye
hakim önünde yargılanmayla ilgili yöntem hükümleri
ahkâmı mahsusa
özel hükümler
aile hukuku
Aile ilişkilerini düzeneleyen hukuk kurallarıdır
ahkâmı müteferia
ayrıntılı hükümler
aile şirketi
bir ailenin bireylerinden oluşan ortaklık.
ahkâmı mütehalife
aykırı değişik hükümler
aile yurdu
bir kimsenin, ailenin gereksiniminden büyük olmamak ve bizzat kendisinin veya ailesinin işletmesi ya da oturması koşuluyla, aile bireylerinin geçimi ve oturmasını sağlamak amacıyla ayırdığı taşınmaz ve ekleri.
ahvâl
durumlar; haller; vaziyetler
akar
taşınmaz mal; kiraya verilen ve gelir sağlayan şeyler
ahz
almak
akarâtı mevkufe
vakfedilmiş, gelir getiren mallar
akdetmek
sözleşmek; kararlaştırmak; düzenlemek; bağlamak
akd-i mebhusünanh
sözü geçen akit, anlaşma, sözleşme
akd-i mezbur
sözü geçen akit, anlaşma, sözleşme
akd-i muvazaa
karşılıklı ödün verilerek yapılan akit, anlaşma, sözleşme
akd-i sahih
geçerli, doğru, kusursuz akit, anlaşma, sözleşme
alâhilâf'ül-kanun
kanun hilafına; yasaya aykırı olarak
âkideyn
her akitte akdi yapan iki taraf
alâkadar
ilgili; ilişkili
âkidîn
sözleşenler; sözleşme yapanlar
alât
aletler; araçlar
âkit
bir işi karşılıklı olarak kararlaştırıp üstlerine alan taraflardan her biri; sözleşme veya mukavele yapan
aledderecat
sırasıyla; derecesine göre
alelhesap
hesaplaşmak üzere; hesaba sayarak; sayışılmak üzere; doğan kârdan bir bölümünün ileride tamamı üzerinde hesaplatılmak üzere önceden ödenmesi
ale-l-ıtlak
genel olarak; rasgele; bir sınır ile bağlı olmayarak
ale-l-umûm
genel olarak; umumi bir biçimde; bütün
amel
iş; edim; fiil
alelusul
usulüne uygun
amenajman
doğal kaynakların işletilmesi
aleniyet
açıklık
âmil
yapan; etken; etmen; sebep; faktör
alettakrib
takriben; yaklaşık olarak
âmir
emreden; buyuran; bir memurun vazife bakımından büyüğü; bir fiili yapmaya veya yapmamaya zorlayan, buna gücü yeten
amade
bir işi yapmaya hazır; hazırlanmış
âmm
genel; umumi; herkese ait
âmme hükmî şahsiyeti
kamu tüzel kişiliği
amme intizamı
kamu düzeni
anagayrimenkul
Kat mülkiyetine konu olan taşınmazın bütünü.
antrepo
gümrüklere gelen ticari eşyanın konulduğu, korunduğu yer; ardiye; ambar
angaje
sözle veya yazılı olarak bağlanan; bağımlı
âra
reyler; oylar
ânif'ül-beyan
az önce beyan olunan, bildirilen
arazi mahlule
mutasarrıfın mirasçı bırakmadan ölümü ile mahlûl olan arazi-i emiriyye
anmuhakemetin
muhakeme yaparak; yargılama yoluyla
arazi-i emiriyye
beytülmâle ait olarak devlet tarafından kişilere dağıtılan yerler, topraklar; beylik arazi
arâzi-i haraciyye
haraca bağlı arazi;
arazi-i mevkufe
geliri belirli bir konuya tahsis olunan yer; vakıf olunmuş arazi
arâzi-i memlûke
mülk; timar toprağı; mülkiyet yolu ile tasarruf olunan yerler
arazi-i miriye
devlete ait arazi
arâzi-i metrûke
halkın gereksinimi ve kullanımı için terk edilen arazi
arâzi-i öşriye
ürününden onda bir Devlet payı alınan ve üzerinde her türlü mülkiyet tasarrufları bulunan arazi
arâzi-i mevât
hiç kimsenin tasarrufu altında olmayan ve halka terk ve tahsis edilmemiş bulunan,yüksek sesli bir kimsenin sesi işitilmeyecek derecede köy ve kasabalar gibi yerlerden uzak bulunan kıraç, taşlık, pırnallık gibi yerler
âriyet
ödünç; eğreti; ödünç sözleşmesi
arîz ve amîk
genişlik ve derinliğine; enine boyuna;
arz
sunma; gösterme; bildirme; önüne koyma; anlatma (bir büyüğe)
arsa payı
Kat mülkiyetinde arsanın, kanunda belirtilen esasa göre bağımsız bölümlere ayrılan ortak mülkiyet payı.
asrî
zamana uygun; çağdaş; modern
arsa
Belediye sınırları içinde, belediye tarafından parsellenerek üzerine inşaat yapmak için ayrılan arazi parçası
ateh
bunama; bunaklık
arzuhal
dilekçe
âtî
gelecek; gelen (kişi veya şey); gelecek zaman; istikbal
ashab-ı intikal
verasetin geçişinde hak sahipleri
avârız
kazalar; belâlar; borçlanma ve hak kazanma yeterliliğini kısan veya yok eden haller
avdet
dönüş; geri gelme; dönme
ayn
para dışında, kazanılabilen bütün servet öğeleri
ayni haklar
Eşya üzerinde doğrudan doğruya mutlak egemenlik yetkisi veren ve herkese karşı ileri sürülebilen haklar.
âzâ
uzuvlar; üyeler; organlar
âzâde
serbest; hür; özgür
azimet
gidiş; yola çıkma
azil
Verilen temsil yetkisinin ortadan kaldırılması
bâ'de'l-isticar
kira sözleşmesinden sonra
bâ'de'l-istirdad
geri aldıktan sonra
bâb
kapı
ba'dehû
daha sonra
bâdî olmak
sebep olmak
bağıt
akit
bağımsız bölüm
Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre, ana gayrimenkulun ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya müsait bağımsız mülkiyete konu olabilen bölümleri.
bahri
denize ait
bâhir
belli; besbelli; açık; apaçık
bâ-husus
hele; özellikle; üstelik
baîd
uzak; ırak
bâîs olmak
sebep olmak; göndermek; gerektirmek
bâlâ
yukarı; yüksek; üst; yüce
bakiye
artan
bâligân-mâbelâğ
ziyadesiyle; bol bol
baliğ
eren; varan; bulan; yetişen; toplam; büluğa; ergin;
basiret
doğru görüş; uzağı görüş; önceden görüş; seziş; uyanıklık; anlayış; kavrayış; dikkat; sağgörü
becâ
yerine; uygun; bedava; karşılıksız; parasız; emeksiz
batıl
doğru ve haklı olmayan; çürük; bozuk; sakat; boş; hukuken geçersiz; dayanaksız; temelsiz; beyhude; hüküm ifade etmeyen
bedâyî
sermayeler; anamallar;
bedialar
göze güzel görünen şeyler; estetik
bedel-i misil
emsaline uygun peşin para
bediî
güzellik ölçülerine uyan; güzel; güzellik
bedihî
açık olan; besbelli; apaçık; akla; kendiliğinden gelen
beher
her biri
belagat
iyi konuşma; sözle inandırma yeteneği; söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı
berât
rütbe, nişan ve imtiyaz verildiğini bildiren ferman
berâyı tetkik
inceliyerek
beraat
aklanma
berhava
havaya gitmiş; kaybolmuş; uçurulmuş; yararsız; boş
berî-üz-zimme
zimmetten kurtulmuş; aklanmış
ber-mucib-i talep
talep mucibince; istem gibi
ber-vechi peşin
peşin olarak
ber-vech
olduğu gibi; olarak
ber-vech-i bâlâ
yukarıda olduğu gibi
betekrar
tekraren; tekrarla
bey ü şira
almak ve satmak
bey'i bi-l vefâ
kararlaştırılan süre içinde satılanı geri almak koşulu ile yapılan satış sözleşmesi
bey'i bât
kesin satış
bey'i mukayaza
malı mal ile değiştirmek; trampa
bey'i
satım; satma; satış; satılma;
bey-i sarf
parayı paraya satmak; para bozmak
beyn'en-nâs
halk arasında
beyn
ara
beytülmal
maliye hazinesi
beyyine
bir olayın veya işlemin doğruluğunu ortaya koyabilmek için hakimi iknaya yönelik yöntem veya her türlü vasıta ; delil, şahit
beyyine külfeti
mahkemede bir beyan ve iddiayı kanıtlama yükümlülüğü MK 6. madde
bidâyet mahkemesi
ilk mahkeme; davaları birinci derecede gören ve çözümleyen mercii
bidâyet
başlama; başlangıç
bi-eyyi-hâl
herhalde; mutlaka; elbette
bigüna
herhangi bir
bi-hakkın
hakkıyle; hakkı olarak, gerçekten; tamamiyle
bi-haseb-il verase
veraset nedeniyle; verasetten doğma
bi-hükm'ül-kanun
kanun hükmü gereğince; yasa kuralı ile
bilâ kayd ü şart
kayıtsız ve şartsız
bil-ahire
sonra; sonradan
bilâkis
tersine olarak; tam tersine; aksine; sonunda
bilâ-sebeb
sebepsiz
bilâ-müddet
süresiz
bililtizam
bile bile
beyanname
Bir makama veya kamuoyuna yapılan açıklama belgesi.
bilanço
Bir kuruluşun, belli bir tarihte, alacaklı ve borçlu bulunduğu değerleri gösteren özet muhasebe cetveli; işletmenin finansal durumu ve faaliyet sonuçlarını gösteren tablo.
bilâtefrik
tefrik etmeksizin; ayırmaksızın
bilbeyyine
delil ile; tanık ile; ispat ile
bil-cümle
bütün; hepsi; tamamı
bilfiil
gerçekten; fiilen; hakiki olarak; iş olarak; iş edinerek
bilistirdad
geri alarak; geri alınarak
bilmüzakere
müzakere ederek; üzerinde görüşüp tartışarak
bilmuvafakat
razı olarak
bilmüzayede
artırma ile; artırarak
bî-ma'nâ
manasız; anlamsız
binâberin
bundan dolayı; bunun üzerine; bu nedenle
binâen-aleyh
bunun üzerine; dolayısıyla; bundan dolayı
binâen-alâ-zâlik
bundan dolayı; bunun üzerine
bi-n-netîce
netice olarak; sonuç olarak
bî-taraf
tarafsız
bi-t-tabi
tabiatiyle; doğal olarak
bono
Bir kimsenin diğer bir kimseye veya onun emir ve havalesine, belirlenen vadede, belirli bir tutarı ödeme taahhüdünü içeren, özel biçim ve hükümlere tabi ticari senet; emre yazılı senet.
borç ilişkisi
İki taraf arasında mevcut olup bir şeyin verilmesi,yapılması veya yapılmamasını öngören hukuki bağdır.
butlan
geçersizlik
bürûz
belirme; ortaya çıkma