• Shuffle
    Toggle On
    Toggle Off
  • Alphabetize
    Toggle On
    Toggle Off
  • Front First
    Toggle On
    Toggle Off
  • Both Sides
    Toggle On
    Toggle Off
  • Read
    Toggle On
    Toggle Off
Reading...
Front

Card Range To Study

through

image

Play button

image

Play button

image

Progress

1/1235

Click to flip

Use LEFT and RIGHT arrow keys to navigate between flashcards;

Use UP and DOWN arrow keys to flip the card;

H to show hint;

A reads text to speech;

1235 Cards in this Set

  • Front
  • Back
umursamaz, aldırışsız
reckless
semt, ilce
district
garip durum
awkward (ovkvırt)
peşin olarak
in advance
minnettarlık
gratitude
memnuniyet
gratification
loş, sönük
dim
gereken
due
erken
early
ünlem hay Allah!
gosh (gaş)
kendini begenmislik, kibirlilik
vanity, vain
parayi geri çekme
withdrawal
yükümlü, sorumlu (olan)
in charge of st
onceki
former, last
onceki (not for people)
previous, prior (frml), preceding
anlaşılamaz
incomprehensible
alan kimse
recipient (resipiınt)
durustce
frankly, fairly
iliski, akrabalik
relation(ship)
ilgili
related
minder
cushion
yastik
pillow
-in adina, namina
on behalf of sb, sb’s behalf (bihelf)
doğuştan olan, irsi, kalıtsal
innate (inneyt)
bu vesileyle, bundan dolayı (adv, frml)
hereby
kritik, çok önemli
crucial
akim
current
nezaket, kibarlık
kindness, politeness, courtesy
devam eden, süren
ongoing (adj)
baş aşağı, tepetaklak
upside down
gizlenmiş, başka görünümde
undercover
sonradan
afterward(s) (adv)
daha sonra
later
belli
obvious, evident
size soyluyorum (uyariyorum)
im telling you
münasip, yerinde
appropriate
elverişli, uygun
suitable
kurallara uygun, yakışır
proper
yanı sıra, ayni zamanda, (oyle) oldugu gibi
sb/st as well as sb/st
oldugu gibi
as in
oldugu surece
as long as
önceden
beforehand
once
before, earlier
otesinde, oteye
beyond
muhakkak, şüphesiz
definitely, certainly
yeterli, kâfi
enough, sufficient (frml), adequate (edıkuıt)
etkin, randımanlı
efficient
kabulu, girme izni
admission
dogru, yanlissiz
accurate (ekurıt)
tam, kesin
exact, precise
secim, tercih
choice
kosullar
circumstances (sörkımstenses)
şart, hal
condition
durum
situation, state
rastlantı, tesadüf
coincidence
şefkat
compassion (kımpeşın)
merhamet, acıma
mercy
az ve öz olarak
concisely (kınsaysly)
kendinden emin
confident
anlasmazlik, uyuşmazlık, celisme
confliction
art arda, ardışık
consecutive (kınse’kütiv)
neredeyse, hemen hemen, adeta
almost, nearly, fairly
pesi, sonraki, takip eden
following, subsequent (frml)
sonuc (ortaya cikan)
consequence
sonuc, netice
result
sonuc (beklenmeyen)
ramification
varilan sonuc, son kisim
conclusion, outcome
tutarlı
consistent (kınsistınt)
danışma, muayene
consultation (kansılteysın)
konfor, rahatlik
convenience (kınviy’niıns)
su anki
current
cikarim, sonuc
inference
on yil
decade (dekeyt)
karar, hukum
decision
kasitli, kasti, bilerek
on purpose, deliberate (dılibırıt)
-e karşın, -e rağmen
in despite of sb/st, in spite of st (despite)
gidilecek yer
destination
ayrinti
detail
indirim
discount, off
düzensizlik, bozukluk
disorder
farki belli olan
distinct
baska ne/nasil/nerede
else
ozellik
speciality, feature
giris
entry
butun (vurgulu)
entire
butun
whole
ekipman, teçhizat
equipment
ozel kostum
outfit
esnek
flexible
ile birlikte
along with sb/st
hep birlikte
altogether
zorlukla
hardly, barely
derece, not
grade
mevki veya rütbede aşağı
inferior
sözü geçerlik, nufuz
influence, leverage
-in yerine
instead of sb/st (adv)
-den daha ziyade
rather than
en azindan
at least
tarz
manner, way
eksik
missing
bir kez
once
ara sıra
occasionally, (from) time to time
bazen
sometimes
fikir
idea
seçenek
option
sıradan, olagan, alışılmış
ordinary
cift
pair, couple
özellikle
especially, particularly
oldukca (spoken)
pretty
oldukca
rather, fairly
oldukca (frml)
quite
tercih edilen
preferred
öneri
proposal
sebep
reason
geçenlerde, son zamanlarda
recently (risıntly), lately
bugunlerde
nowadays
ile ilgili olarak
as to (about, regarding, concerning)
acele
rush
sorumluluk
responsibility, engagement
yürürlükte olan
current
siddetli, yogun (negatif)
severe
yoğunluk
density
yogun
intensive
-e bakilmaksizin, -i düsünmeden
regardless of st (adv)
acisindan, yonunden
aspect
gorunus
appearance
arka plan, gecmis
background
resmi olmayan
casual
son derece
extreme
gerçek, olgu
fact
cehre
feature
yüz hatları
feature
duz
flat, smooth, even
mizah
humor
kacinilmaz
inevitable (inevitibıl)
hos
nice, pretty
engel
obstacle
utangac
shy
dikkate deger
significant
ebat
size
nasıl olduysa, ne yapıp edip, bir şekilde, nedense
somehow
aksi takdirde
otherwise, or else
ozel
special
siki, gergin
tight
fevkalade
terrific
şahane
fabulous
muazzam
tremendous
cok guzel, soke edici
stunning
harika
wonderful
muthis
awesome
harikulade
gorgeous
esya
stuff, belongings, property
hirsli ruh
spirit
vesaire
so (on/fort)
cesit
sort
ilave, ek
additional, extra, supplement (supplımınt)
kotumser olmayan
upbeat
iyimser
optimistic
dakik
punctual (pankçuyıl)
niyetiyle
with the intention of
ilerleyerek (adv)
along
huy
temper
ruh hali, hava
mood
(doğru, gerçek) olan
truth
kadar inik
down
bu arada
by the way
servet, zenginlik
wealth (welf)
yorege ozgu
indigenous
yemek (takimi, kabi, malzemesi)
utensil
onun (vasitasiyla, sayesinde), ki bu şekilde (frml)
where by (adv)
oysa, halbuki
whereas (ver’ez)
iken
while, whilst
düzenli, derli toplu
tidy
ayrıca, yanı sıra, üstelik, hatta, bundan başka (spk)
besides
hic de
at all, in any way
aslinda, isin dogrusu
as a matter of fact (prep)
tamamen, her yerinde
all over
her parcasinda, tamamiyle
throughout (truaut)
o zamana kadar
by then ( until that time)
tur
kind
bir bakima, biraz (infrml)
sort of, a little bit
ornegin
such as
söz konusu olan soruna örnek
case in point
kısa bir süre icin
for a while
nasil/ nerede/ne olmasi farketmez
no matter how/where/what
da de (frml)
also ( too)
da de (ek olarak manasinda)
as well
(ondan, o zamandan) beri
ever since, since then
yokluk
absence
saglam, tas gibi
solid
kuvvetli, dinç
robust
iste yaptin, iste al
there you go
mesele, sorun
issue
hemen, derhal
at once, right away (infrml), forthwith
-sizlik, yoksun
lack of st
yetersiz
short of st
karsiliginda
in exchange for
tum bunlardan sonra
after all
yakinda, cok gecmeden
soon, before long
her biri ..de
per
her bir, her biri
each
her
every
yalniz
alone
yalniz basi-
by -self, on your own
teselli
solace (solıs)
sik sik
often, frequently, over and over again
nadir
rare
ortaklaşa, musterek
collective, joint
icin (frml)
so as
yenilik
innovation
uzgun
sad, down
hizlica
fast, rapidly
-eye kadar olan (time, distance)
within
dahilinde, kapsaminda
within
-e kadar (yol)
all the way, as far as
-e kadar (untill, zaman)
by
-e kadar (sayi)
up to
-e bagli olarak
depending upon
her neyse, zaten
anyway, what(so)ever
oyle soyluyorsaniz
if you say so
over there
yonder
kusura bakmayin ama, mazur gorun ama
with all due respect
-den baska birsey
anything but sb/st
bos vakit
leisure
-mesin diye
lest
-sin diye, boylelikle
so (that)
muhtemel(en), olası
likely, prospective
maybe
perhaps
soyleme haricinde bisey yok
except to say that..
nasil ol(du, uyor) da?
how come
kat kat daha
by far
su andan itibaren
from now on
bosuna, basarisizca
for nothing, in vain
ayık, sarhos olmayan
sober
gözetim
custody
maharet, ustalik, beceri
proficiency (profişinsy), (high) skill (skil), knack
kabiliyet
ability
asikar
apparent
sezilebilir
noticeable
yerli
native, local
sevimli
pretty
dusunce
opinion
eszamanli
simultaneous (samıl’teniyıs)
sarsılmaz, sabit
steady
bulunduğu yer
location
nerede (infrml)
whereabouts
suresince, boyunca
over
sabit
constant, fixed
hirsli
ambitious
yozlasmis, bozulmus
corrupt
pur dikkatli
all ears (adj)
maas
salary, wages
in other words
which means
dar
narrow
ince
thin
mahalle
neighborhood
gergin, sikintili
nervous
nihayet
at last
sonucta, netice olarak
eventually, finally
garip, alisilmadik
strange
tuhaf
peculiar
supheli
suspicious
-in acisindan
in terms of st
vasitasiyla
by
tarafindan
by
uzerine, uzerinde
over (/ under)
hususunda
regarding
yukarsi
above (/ below)
asagisinda
below
asagiya
down (/ up)
boyunca (serit icinde, line, road..)
along
-den -ye
across
genisliginde
across
-in karsisinda
across
-in icinden
through
bastan basa
through
boyunca (bir zaman dilimi, bolge)
through
yoluyla
through
cevresinde, civarinda (yaklasik)
around, about
fiile etrafindan dolasma anlami
around
-den uzaklasarak
off
calismama durumu
off
-den uzakta (away)
off
icine, degismek (turn .....), carpma durumu (.... the tree)
into
ustune
onto
arkasinda, geride
behind
beraber
abreast (ebrest)
yaninda
by, beside, next, alongside st (birbirine bagli)
-in yonunde, -e dogru
toward(s)
yana
aside
ayri uzaklikta, ayrirarak
apart
-e karsi
against, versus (vs)
arasinda (ikiden fazla)
among
arasinda (iki)
between
-in yakininda
near st (close to st)
burada
here
yakinlarda (buralarda)
nearby
-den
from
nedeniyle, sebebiyle
because of, as a result of, through
onunde
in front of
ici, icinde, in
inside
karsisinda (tam vurgulu)
opposite
-in disinda
out of st
disarsi, disariya, -in disinda
outside
-den uzakta, gecerken
past, former
onde
ahead
kaba insan
rude
puruzlu
rough (raf)
cok ince
skinny
yüzünden, -den dolayı
due to
son, nihai (adj)
ultimate
amidst (amidst)
amid, among, in the middle of
yansız
impartial
kiskanc
jealous, envious
firsat
opportinity
yurt disi
abroad
-e gore
according to
yardim
help, aid
a.k.a
also known as
yearly
annually
artan, kusurat
remainder (rimeyndır)
duz giden, dogru
straight
aynen memnun oldum
likewise
simdiye kadar hersey iyi
so far so good
-san iyi olur
you better..
gorebildigim
as far as I can see
canayakin
outgoing, friendly
hadi tahmin et
go figure it
ise, -e gelince
as for
askida, beklemede
pending
evlilik disi gizli cinsel iliski
affair, liaison (lieyzan)
kayis
strap
sizinti
leak
kotu durum habercisi
ominous
tek, yegane
sole
etiket, yapiskan, cikartma
sticker
aktivite icin uygun yer
niche
mahrem
confidental
eski mezun öğrenci
alumni (elımnay)
oynak, yerinde duramayan
frisky
kurtarilan mal
salvage
rutbe
rank, grade
bebek cocuk
infant (infınt)
beden dili
posture
tavir
demeanor (diminır)
davranis
behavior
tutum
conduct, attitude
fren
curb
tampon
bumper
zanaat
craft
delikanli
adolescent (edılesınt)
demet, grup
bunch
kiyamet
apocalypse (ipa’klips)
dusuncesizlik
indiscretion (indiskreşın)
zirve, doruk noktasi
climax
özgürlük
freedom, lib
suru
flock
hokkabazlık
juggle
narin, hassas, nazik
delicate (delıkıt), sensitive
sükran
grace
gayretli
diligent
tuval
canvas
acinasi
pathetic
yeni yürümeye başlayan çocuk
toddler
bunak
dement (diment)
korkunç, çok cirkin, aşırı kötü
outrageous (autreycıs)
korkunç
horrific, terrible
vuruş, darbe
stroke
muaf, hariç tutulmus
exempt
dolambaçlı yol
detour
dumen, dolandırıcılık
scam
batmış, çökmüş
sunken
vefat
decease (dısis)
enkaz
wreckage (rekıç)
gizli, örtülü
secret, covert
akıl hocası
mentor
(mahkemei, olay) yeri, cinayet mahali
venue
komplo
scheme (skim)
yabani ot, istenmeyen bitki
weed
suç ortağı
accomplice
tanıklık, ifade
testimony (testimıny)
davacı, şikâyetçi
plaintiff, prosecutor
tavan arası
loft
supurge
broom
ufuk
horizon
sema
scheme (skim)
hortum, boru
hose
döküntü, çöp yığını
litter
resmi onay, tasdik
approval, sanction
yarım yamalak, baştan savma yapılmış, ozensiz
sloppy
tortu
precipitate
aşağılık, alcak kimse
lousy (lausy)
duzenbaz
scumbag
yolsuzluk, görevi kötüye kullanma
malpractice
geçici ve deneme niteliginde
tentative (ten’tetif)
bağlantı saglayan kimse
liaison (liesın)
kapalı alışveriş merkezi
mall
ağaçlıkli yol
mall
rehine, tutsak
hostage
gidiş geliş sefer araci
shuttle
çok titiz, kili kirk yaran
meticulous, thorough (trog)
adak, yemin
vow (waw)
yara izi
scar
kauçuk, lastik
rubber
tepsi
tray
ileri görüşlü
farsighted
mucizevi
miraculous
geri tepki, itme
repulsion
igrenme, tiksinti
repulsion
veranda
stoop
paydos
recess, break
şartlı tahliye
probation
oc
vengeance (vencıns)
açgözlülük
greed
sirasinda
during
yan yana
side by side
dikkatli ve özenli
rigorous
banliyödeki evi ile şehirdeki işyeri arasında her gün gidip gelen kimse
commuter
polis baskini
bust out
yakinlik (mesafe, zaman)
proximity
hain
traitor
asalet, şeref
dignity
bulanık, belirsiz, hayal meyal
vague (veyg)
çığ, heyelân
avalanche (evılenç)
aday, talip
candidate (kendideyt)
tahil
cereal
bagimli
addicted
devre
circuit
vicdan
conscience (kanşıs)
yeterli, ehliyetli
competent (kampitınt)
uyma, itaat, razi olma (frml)
compliance (kımp’layıns)
uzlaşma, fedakârlıkla anlaşma zemini
compromise (kampro’mays)
bilinci yerinde, şuuru yerinde
conscious (kançıs)
borc
debt
umutsuz, ümitsiz
desperate (despırıt)
vazife
duty
görev
task
özel görev, misyon
mission
istekli, hevesli
eager
gonulsuz, isteksiz
reluctant (rilaktınt)
kazanc, kazanim
earning
strong feeling
emotion, sentiment
varlik
entity
giris yeri
entrance
hata
error
bozukluk
failure
kabahat
fault
yanlis
false
esas
essential (isenşıl)
temel, kaide
fundamental, basis (noun)
başlıca, ana, asil
primary, main
kanıt, delil, tanıklık, ifade
evidence
savurgan
extravagant (extra’vigınt)
iyi, para cezasi
fine
ılımlı, makul, ölçülü
moderate (modıreyt)
havasız, havası bozuk
stuffy
ofkeli
furious
kizgin
resentful
gulunc, komik
funny
alışılmış
habitual
onun icin
hence, therefore, accordingly
göze çarpan (kisim, olay)
highlight
arka, art, kıç
hind
dusmanca
hostile
kullanilmayan
idle
ani çarpışma
impact
gelir
income
bireysel
individual
anlık, hemen olan
instant
manzara
landscape
bol, gevsek
loose
dinlenme odası
lounge
bakim, koruma
maintenance (meyntınıns)
yemek, ogun
meal
devriye
patrol (pıtrol)
öncelik, önce gelme
precedence (presidıns)
müşteriler, müvekkiller
clientele (klayıntel)
nitelikler
qualification
sessiz
quiet, silent
sessizlik
silence
oran
rate
menzil
range
rakam limiti
range
reçete, makbuz
receipt (resit)
fatura
bill, invoice
geri odeme
refund
ilişkin, hususunda, ile ilgili, -e dair (frml)
regarding ( about), with regard to, with respect to st
her zamanki, olagan, duzenli olarak
regular
gereksinim
requirement
maliye geliri
revenue
ters
reverse
guvenli
safe, secure
görüş (fiziki)
sight
meziyet, yararlı özellik (frml)
virtue (vörçı)
yetenek, huner
talent
görmüş geçirmiş
sophisticated
kendiliğinden olan, içten gelen, otomatik olan
spontaneous (spanteniıs)
kaskatı, bükülmez
stiff
aşama, safha, sahne
stage
durgun, hareketsiz
stagnant
ayakta duran
standing
sağlam (mecaz)
substantial (substenşıl)
varos
suburb (sabırb)
daha ustun, amir
superior
gelir düzeyi yuksek olan tüketicilere hitap eden
upscale
müsamahasız, otoriter
strict
acimasiz, merhametsiz
ruthless
vicdansız, kalpsiz, insafsiz
remorseless (rimorsılıs)
mesafe
distance
snack bar, fast food restaurant
eatery
kendinden gecirici
intoxicating
yuzeysel, ustunkoru
superficial
ulu, yüce
supreme (süp’rim)
yuzey
surface (sörfıs)
ufak parça, parçacık
shred
ulke topragi
territory
kapisma
toe-to-toe
baş belası, zahmetli
troublesome
birlik
unison
çok yönlü olabilen, kullanilabilen
versatile (vörsidıl)
savunmasız, kolay incinir, saldırıya açık
vulnerable
yevmiye, saatlik ücret
wage
ürün, verim
yield (yiıld)
iyileştirici, tedavi edici
remedial (rimidiıl)
verimli, bereketli
fertile (fördıl)
artıklık, fazlalık
redundancy
istikrarsız, gunu gunune uymayan, birden değişiveren
erratic (i’ratik)
kar fırtınası
blizzard
kutsal
holy, sacred
fire, zayiat, kesinti
outage (autıç)
kişisel özellik
characteristic, trait
pis, kirli, ahlakı bozuk
dirty, filthy
çamaşırhane
laundry
buhar
steam
garanti belgesi
warranty
eğlence, hobi
pastime, hobby
azim
perseverance
muntazam, tertipli
neat
yırtıcı hayvan
predator
bundan başka, ayrıca, üstelik, bunun yanında(frml)
furthermore (adv)
kahir
grief
keder
sorrow
sendeleyen
wobbly
kustahlik
audacity (odasidy)
aklı karışmış
confused
kotu adam
villain (vilın)
nefret
hatred (frml), hate
aldatma
deception
irade
will
terbiye, edep, namus
decency (disınsy)
kurnaz
cunning
şeytan gibi, hilekar
slick
uyum
harmony
hayalet
ghost, spook, wraith (wreyf)
sonsuz
everlasting, infinite
misilleme, aynen karşılık verme
reprisal (rıprayzıl)
yedek
spare
eksiksiz bir mutluluk
bliss
kefalet, kefil
bail
faydalanan kimse
beneficiary (benefişiery)
yer degistirilebilir
interchangeable
berbat, korkunc
awful
ürkünç
appalling
tanidik kimse
acquaintance
dolasma
walkabout
hademe
orderly
akilda kolay kalan
catchy
bu (arada, sirada)
meantime, meanwhile
traveling in a certain direction
headed
ihanet
betrayal
aciz
impotent (impıtınt)
il, vilayet
province (pravıns)
şu kadarını söylemek yeter
suffice it to say (that) (sıfays)
ayrıcalık, imtiyaz
prerogative (pır’ragativ), privilege
baş kaldıran, asi
insurgent
isyancı
rebel (rebıl)
her şeyi bilen, alim
omniscient (amnişınt)
kadife
velvet
nerede o gunler
that would be the day
vekil
deputy (depidy)
ara sıra görülen
sporadic
tacir
monger (mangr)
dinleyiciler, izleyiciler
audience (odiıns)
seyirciler
spectators
acik artirma
auction (okşın)
hircin
vicious (vişız)
devasa
collosal
dogruluk
righteousness (rayçısnıs)
igne
needle
ayaklanma
riot (rayt)
cagdas
contemporary, modern
muktedir, secilebilir, hakka sahip
eligible
manzarasina sahip
overlooking
bereketli
plentiful
bolluk, çokluk
plenty
cesit cesit, turlu turlu
diverse (divörs)
yiğit, cesur
valiant (veilınt)
genclik
youth
taslak
draft
dev
giant
guvensiz
mistrustful
en mükemmel örnek
quintessential
cin gibi, acikgoz
shrewd
dirsek dirsege
elbow to elbow
icgudu
gut
basi donen
dizzy
uzun ara yol, koridor
aisle
gundem
docket (da’kıt)
kutsama
benediction
herseye kadir
aimighty
tedarikci, toptanci, satici
purveyor (pırveyr)
cekmece
drawer
sek
neat
topak, külçe
chunk
klişeleşmiş, modaya uygun
groovy
acayip, tuhaf
weird, odd, flaky
tesvik edici sey
incentive
erisim
access
mal varligi
asset (esset)
ek ucret
surcharge
vurgulu
emphatic
zalim
cruel, mean
bu nedenle
thereof
onun üzerine
thereon
düzensizlik, karışıklık
derangement
kötü, ugursuz
bad, evil, sinister
keskin olmayan, kor
blunt
gozetimsiz, sahipsiz
unattended
ant (frml)
oath
kartel, birlik
syndicate (sindikıt)
beklenmedik durum
contingency (kıntincınsy)
tedbirli
prudent
meslektas
colleague (kolig)
(asagilik, hor) gorme
disdain, contempt
kic
ass, arse
ince (mecaz)
subtle (satıl)
emanet
escrow
bunun uzerine
after which,whereupon (ver’upan)
very hungry
famished
istirap
agony
kasinti
itch
akin, baskin
raid
ustura
razor
sıkıcı
boring, tedious
un
flour
cuval
sack
cuce
midget
dikkatli inceleme, ince eleyip sık dokuma
scrutiny (sukri’diny)
etkili ve ani
drastic
karli, kazancli (frml)
lucrative (luk’retiv)
arac ustun(d)e
aboard
uygun olmayan
improper
bina temeli, dayanak noktasi
premise (premıs)
kiskac
clamp
sıkıntı verici
dismal
kotu sohretli, rezil, kepaze
infamous
ikinci derece, endirekt
circumstantial
anlamsız soz
gibberish (cibırış)
hali
rug
ata
anchestor
soy,nesil
descent
köken (frml)
lineage (linieyc)
soyu, torunu
descendant (disendınt)
yemin
promise
gambaz
tattletale
mandal
latch
tek katli tahta ev
bungalow (bangılow)
emtia, eşya
commodity
despot
tyrant (tayrınt)
en buyuk
utmost
baslangic
beginning, outset
seruven
escapade
azim, kararlilik, yüreklilik (infrml)
grit, guts
arkadas canlisi, girgin
gregarious (grigeriıs), outgoing, sociable
care
remedy
cozum
solution
seri, peryot
streak
umutsuzluga kapilmis
despondent
cakirkeyif
tipsy
inziva
seclusion
kolayca gidiklanan
ticklish
zindan
dungeon
kehanet
prophecy
sike
chicanery (şikinıry)
kötü niyet, garez
malice (melıs)
kin
grudge
arbede, patirti
fracas (frekıs)
uysal, yumuşak başlı, sakin
meek
esnek,uysal
pliable (frml), flexible
keyifsiz, huysuz durumda
cranky
kolay kizan
testy, irritable
sukunet
tranquility
tabut
coffin, casket
batil inancli
superstitious (supırsteyşıs)
ahlak düzeyi düşük olan
decadent (dekıdınt)
müstehcen, açık saçık
salacious (sıleyşıs)
edebe aykiri
obscene
soyut
abstract
sanal
virtual
isimsiz
anonymous (inanımıs), unknown
temelini olusturan
underlying (andırlaying)
ters, aksi (frml)
adverse
yola cikma noktasi
departure
varis noktasi
arrival
yığın
multitude
hazircevaplilik
witty
sen bilirsin, nasil istersen
anyway you like, suit yourself
samimiyet
intimacy
karisiklik
intricacy, mess
arka arkaya
back-to-back
cok ciddi
solemn (salım), very serious
cilginlik
madness, frenzy
altinda, asagisinda
beneath, underneath
hay hay
you bet
onemli (infrml)
big deal
bilakis
on the contrary
söz konusu olan
in question
soylenti
rumor
onyargi
bias (bayıs)
kopuk, serseri
lowlife
son derece parlak
brilliant
cok garip
bizarre
tanri askina
for the god's sake
gaf
gaffe (gef)
zararsiz, incitmeyen
innocuous (inakuıs)
olasilik, ihtimal
likelihood, prospect
dayan!, birakma!
hang in there
esenlikler!
all hail
yakin gelecekte
yet to do
soguk, dostca olmayan
chilly
sansasyonal
sensational
hanedan
dynasty
yar
beloved
saygi niteliginde
tribute
fiyasko
debacle (dibakl), failure
hafiza kaybi
amnesia
halef
successor
bozulmaz
imperishable
hukuki iddaa
plea
aslinda (cumlenin sonuna eklenir)
as such
mutevazi, alcakgonullu
modest
tombul
chubby
balik etli
plump
dava vekili
counsel
zor durum,cikmaz
predicament (predikimınt)
sihhi
healty, sanitary
uykulu
sleepy, drowsy
samatali, cok komik
hilarious
hepsi senin
its all yours
camur
mud
arkadas
companion, friend
taklit
imitation, counterfeit, fake
mutsuz
miserable
buyulenmis
enchanted
tartismali
controversial (kantrö’vörjıl)
şevk
fervor
butunlestirici, tamamlayici
complementary
tescilli, patentli (frml)
proprietary (prop’raitery)
niyet
intention
amac
purpose (pörpıs)
emel
objective
gaye
goal
hedef
target
maksat
aim
-mamin sakincasi yar mi?
(do you) mind if
farkla, gecikmeyle (zaman)
by
merak ediyordum da
I was wondering
ergenlik
puberty
kayitlar icin
for the record
-dan itibaren (zaman)
as of
ev halki
household
orta
medium
konukseverlik, misafirperverlik
hospitality
ne oluyor
what’s going on
eğilimli, meyilli
prone
alakasiz, konu disi
irrelevant
şıklık, zarafet
elegance (elıgıns), grace
madde
substance (sabstıns)
oz, esas
substance (sabstıns)
(onceden, ilersini) gorme
prevision
pense
pliers
tapinak, mabet
sanctuary
yumruk
fist
sacma veya mantıksız
ridiculous
aptalca
silly
deger
value (veı’lıyu)
hiçbir (sekilde/suretle)
under no circumstances
talihsizlik
misfortune
rahat ver/nefes aldir
cut sb some slack
all of sudden
suddenly
ofke
rage
aninda
on the fly, instantly
sizi
prick
en onemliyi one alma
first things first
akibet
fate
yükümlülük
liability
kelepce
(hand)cuffs
baca
chimney
hatıra eşya
souvenir
essiz, emsalsiz (frml)
peerless
yudum
nip
kusur
culpability, shortcoming
ayrıntılı, karmasik
elaborate, complicated
dis kaynak kullanimi
outsourcing
gidelim mi?
shall we
acil
urgent
son teknoloji
cutting edge
ucuz ve pis
sleazy
akrobatik (numara, hareket)
stunt
maskeli balo
masquerade
husus
matter
hiç vakit kaybetmeden
in no time
prova, gozden gecirme
run-through
bag (iliski)
bond (band)
nefis, lezzetli ve unlu olan yiyecek veya icecek
delicacy
olağandışı
unusual, phenomenon
minnacık
wee
film çekimi
footage (fudıç)
ince bir güzelliğe sahip, enfes
exquisite
canavarlik
monstrosity
felaket
disaster
açıkçası
frankly
ben yaparım,ben hallederim
I'm on it
yan etkiler
side effects, repercussions (ripırkaşıns)
sansi yok
(fat/not a/no) chance
bol bol
ample
birbirini suçlama
recrimination
cazip olmayan
unappealing
itibar
stature (steçır)
şantajcı
extortionist
ilk durumunda olduğu gibi
pristine
fena, cirkin
foul
-e gibi bir..
such a ..
sacmaligi kes
cut the shit
baştan çıkmış
depraved
mezarlik
graveyard
bir an icin(de)
momentarily
demode
old-fashined, obsolete
hazır ve istekli
be all set
-e mahkum
destined to
mükemmel
excellent, superb, outstanding
laf sokucu
sarcastic
cok endiseli
distressed
sansasyonel olay
affair
sirali
be in order
dikkate alınırsa (prep)
considering
goz onun(d)e alinirsa, tutulursa
considering
kisim
part
parça
piece, fragment
bolum
section
kitap bolumu
chapter
buyuk kisim
portion
model, desen
pattern
algılanabilir (frml)
perceptible
kalici
permanent
gelismis
developed, sophisticated, advanced
tasinabilir esya
portable
meşru
legitimate
sinsi
sneaky
mumkun, olasi
possible
hoşgörülü, yumusak
lenient
daha az (uncountable)
less
daha az (countable)
fewer
miras
legacy
tam olarak
exactly, precisely
oncelik
priority
saf
pure
sey
thing
saplanti
obsession
sans
chance, the odds
sansli, talihli
lucky, fortunate
oglen yemegi
lunch
rakip
opponent, rival
sendika
union
dernek
association
anonim şirket
corporation
kurum
foundation, establishment
salgın hastalık
epidemic
patlak verme
outbreak
çıktı
output
tum
(over)all
sayi miktari
quantity
miktar (sayilamaz seyler icin)
amount
hizli
fast, quickly
gecerli
valid (velıd)
kiymetli
precious
degisken
variable
engin
vast
tasit
vehicle
sözlü
verbal
mağdur, kurban
victim
mevki veya kıdemce küçük olan kimse
junior
sirke
vinegar (vinıgır)
hayati, cok onemli
vital (vaydıl)
insan sesi
voice
hesap, fatura
tab
small in size
little
egitmen
instructor
mizaç
temperament
gerekçe, mazeret
excuse
kiraci
tenant
tema
theme
konu
subject
mevzu
topic
kavram
concept
susamis
thirsty
esik seviyesi
threshold
gidis-gelis
roundtrip
sakinca, çekince
drawback
(spoken) untill
till
işgücü, emek
labor
jeton, oyun fisi, marka
token
merdiven
ladder
golet
pond
alet
tool
aygit
device
döküntü
thrash
cop
garbage
vahşi orman
jungle
orman
forest
duruşma
trial
deneme, sinama
trial
galibiyet
triumph (tra’ımpf)
yol şeridi
lane
katman
layer
harc
tuition
arazi
land
kargaşa
turmoil
ikincisi (frml)
the latter
paralı yol
turnpike
kural
rule
yasa, kanun
law
duzenleme
regulation
cimenlik
lawn
özel hoca
tutor
gibi
like, such as
kilitli dolap
locker
rutubetli
damp
sulu, islak
moist
studyo tarzi apartman
loft
resmi kayit, kutuk, seyir defteri
log
yuksek ses
loud
kavanoz
jar
alcak
low
sadakat
loyalty
riskli, kazaya yol acabilecek
hazard
luks olan
luxurious (lakşuriıs)
karşı gelme
defiance
boyle, soyle olmasi …anlamina gelmez
just because… it doesn’t mean
karşılıklı fedakârlık, al gülüm ver gülüm
give and take
nem
humid
veri
data
o gun, o tarih
date
bayi
dealer
sığ
shallow (şalov)
sahneye ilk çıkış
debut (debiu)
delik
hole
yeterli olcude
decent
ikilem
dilemma
aralik
gap
bosluk
space
boyut, olcu
dimension (dimenşın)
ozurlu
handicapped
fiziki yetersizlik
disability
engelli
disabled
fiziki hasar görmüş
impaired
ifsa
disclosure
cikis kapisi
gate
hastalik
disease
rahatsizlik (hasta olma durumu)
illness
böl(ün)me
division
cinsiyet
gender
gercek olan
real, genuine
nüfuz (alani/bölgesi)
domain
goodly
well
yerel
local, domestic (dımestik)
yabancı, ecnebi
foreign (forın)
zemin
ground
baskin, hakim
dominant
cizgi resim, karikatur
cartoon
kalani, gerisi
rest of st
suresinde
duration
yer tabani
floor
ciplak
naked
yalın (ciplak)
bare
elbisesiz
nude
kelepir
bargain (bargın)
pazarlik
bargain (bargın)
fici
barrel
-dığı için (bu.. -du)
since
sayesinde
thanks to st
tekerlek
wheel (wiıl)
genis (buyuk, cok)
large
bos, yazisiz, ifadesiz
blank
kimlik
identity
patlama, puskurme
blast
bilgisiz
ignorant
duz genis tahta
board
goruntu, imaj
image (imıç)
gözüpek, cesaretli
bold
bilim kurgu
science fiction
sinir
border, boundary
kestirme, sekerleme
nap
kenar
edge
altta, dipte
bottom
cok buyuk
huge, enormous, immense
kase
bowl
marka
brand
dal
branch
sube
branch
güvensiz, garanti olmayan
insecure
rusvet
bribe
kentsel, şehirsel
urban
kisa zaman (alan)
brief
ahlak
moral
sucsuz
innocent
parlak
bright
ara, (ara) sure, muddet
interval
zihinsel
mental
cag
era
meteliksiz
broke (adj)
çıldırmış (infrml)
insane
üst kat(ta)
upstairs
kacik
nut
butce
budget
içe ait
internal
istisnai olarak iyi
exceptional
radyo ya da TV dizisinin bir bölümü
episode
birim, öğe
unit
tibbi
medical
bülten
bulletin (bulıtın)
ayıp, nahos, edepsiz
nasty
arkasi
rear
engebeli
bumpy
ilac
medicine
hap
pill
ortadaki
middle
ticaret
commerce, trade
bilirkisi, uzman
expert
uzman
specialist
es, ozdes
identical
ag
net
iletişim ağı
network
cidden
indeed
yaramaz
mischievous, naughty
içerik, bilesen
ingredient
hafiza
memory
ilk, baslangic
initial
abide, anit
monument
hizmet programı
utility
düzgün
neat
girisim
initiative
coklu
multiple
suc
crime
cinayet
murder
itiraz
objection
mecburi
mandatory
vazgeçilmez (frml)
indispensable
hareket ettirici neden
motive
zorunlu
compulsory (kımpol’sıriy)
ceneni kapali tut!
keep your mouth shut
boyun
neck
yemek tarifi
recipe (resıpi)
itaatkâr, soz dinler
obedient
erkek yigen
nephew
özgün, esi gorulmemis
unique
kiz yigen
niece
yeryüzü
earth
dunya
world
(ara, orta) seviyede
intermediate (intır’midiıt)
tarafsiz
neutral
recete
prescription
cirkin
ugly
bosver
nevermind
(aykiri, garip) tip
eccentric
what/why/how on earth
what/why/how the hell
ses
sound
gurultu
noise
mükellefiyet, mesuliyet
obligation
şüpheli, muallak, kararsiz, belirsiz
uncertain
acemi
novice
su an
now, at the moment
kullanisli
useful
basim
edition
dehset
horror (harır)
ornek
example
ornek kotu durum
case
misal
instance
muhtelif, cesitli
miscellaneous (mısı’leniıs)
etkin, etkili
effective
ciseleme
shower
kibrit
match
çaba, gayret
effort
kasirga
hurricane
halsizlik
fatigue (fıtig)
malzeme, madde
material
kiskanc
jealous
orf, adet
custom
avucici
palm
… arkadasi
-mate
basparmak
thumb
gelenek
tradition
kultur
culture
tekel
monopoly
adet, egilim
convention
lezzet
flavor
tat
taste
labirent
maze
gipta eden, imrenen
envious
hareket hali
motion
firtina
storm
denk, esit
equavalent
gizem, esrar
mystery
mulk
estate
rastgele, gelişigüzel
random
sonsuzluk
eternity
-in heryerinde
-wide
kayit
record
ifade, anlatim
expression, saying, phrase
orantı
ratio
cek ellerini
hands off
refah
prosperity
nesli tukenmis
extinct
oran (miktar)
proportion
ham, cig
raw
kaş
eyebrow
bağlılık
fidelity
gercekten
really
kirpik
eyelash
makul, akla yatkın
reasonable
yeni (adv)
newly
havale etme, gonderme
referral
adil
fair
yore, diyar, buyuk bolge
region
saha, ozel bolge
zone
bolge
area
alan, saha, arazi, tarla
field
vefa
faith
akraba, yakin
relative
kaba olarak (hesap)
approximately, about, roughly, around
sonbahar
fall, autumn
(göreli, goreceli) olarak
relative to st
etkileyici
impressive
hayran
fan
güzergâh
route
saygin, saygideger
reputable
kalit, miras
heritage
dinlenme
rest
sira sistemi
hierarchy
ılık
warm
very
highly
kalan, artan, arta kalan (adj)
remaining
yon
direction (direkşın)
yumusak (sey, adj)
mild
ipucu
hint
(sıradan, hergunku) işler
routine
ucret
fee
fikir alma
feedback
onur
honor
esnemez, bukulmez
rigid (ricid)
kosk, konak, malikane
mansion
buyuk, baslica
major
sel, su baskini
flood
ariza
breakdown, malfuction
ahbap
fellow
kılavuz, kitapcik
manual
kırılgan, nazik
fragile
kagit para
bill
yolculuk ücreti
fare
elle yapilan
manual
kitle, yigin
mass
akici bicimde
fluent
yakinda hazir
forthcoming
başta gelen, en önde gelen
foremost
en fazla
maksimum
daima
forever
karsilikli
mutual
beceri
ability
fedakarlik
sacriface
kotu davranma, istismar
abuse
kazara
by accident
denizci
sailor
kazayla
accidently
satis
sale
bitisik, komsu
adjacent (ı’ceysınt)
numune, ornek
sample
yetiskin
adult (edalt)
hos koku
scent (sent), perfume
cevik
agile (ecıl)
program, çizelge
schedule
.. once
ago (ıgo)
yazılı metin, senaryo
script
bank (oturma yeri)
bench
iskemle, tabure
stool
sandalye
chair
koltuk
seat
koltuk (mobilya)
armchair
bencil
selfish
irtifa, yükseklik
altitide
duyarlı
sensitive
hayrete düşüren, şaşırtıcı
amazing
alingan
sensitive
tuzak, pusu
ambush
ardışıklık, ardıllık, bir birini izleme
sequence (sikuıns)
aksilik, aksama
setback
antik, cok eski
ancient (enşınt)
birkac
several, a couple of (infrml), a few
golgelik
shade
golge
shadow
yil donumu
anniversary
cazip
appealing
istah
appetite
kestirme yol, kisa yol
short cut
keyfi, gelişigüzel
arbitrary (arbiçreri)
kanka
sidekick
tartismasiz
arguably
gunah
sin
kendini beğenmiş, kibirli
arrogant (erıgınt)
kul
ash
sleeping
be asleep
tiyo
tip
sade, yalin
plain
tohum
seed
tesadufen
by chance
kurtarici
savior
avantajlar ve dezavantajlar
pros and cons
demek istedigim
all im saying
tamamiyle
totally
hile
trick
tam anlamiyla, harfi harfine
literally
meshur, namidiyar
notorious
şıklık meraklısı
smug
sakar
awkward (ovkvırt)
oge, parca
item
nesne
object